Toplumlar, zaman içerisinde fikren, zikren, bedenen, davranış ve anlayış olarak olumlu veya olumsuz yönde değişim gösterirler. Bu durum insanoğlunun karakteristik bir özelliğidir. İnsan ve insanlığın benimseyip içselleştirdiği bireysel ve toplumsal değerler değişen ortam ve şartlara bağlı olarak zaman içerisinde örselenip, farklı değer yargılarına dönüşebilmektedir. Toplumları birbirinden ayıran ulusal sosyo-kültürel değerler mümkün olduğu kadar hassasiyetle korunarak nesilden nesile aktarılarak korunur. İnsanlığın somut ve somut olmayan kültürel verimlerine, anlatıya dayalı sözlü kültür dağarları yanında, aktarıma dayalı yazılı kültür arkeolojisi içerisinde de rastlamak mümkündür. 11.Yüzyıldan itibaren hemen her yüzyılda yazılan Nasihatname tür eserlerde koruma altına alınarak ulusal ve uluslararası çapta, bireysel-toplumsal, maddî-manevi, dini-ahlaki, etik ve sosyo-kültürel değerlerin ele alınıp işlenerek bu değerleri unutulup yok olmaktan kurtardığı söylenebilir.
Sağlıklı bir toplumsal yapının devamlılığı noktasında ortak değerlerin olması ve bunların da deforme olmadan yeni nesillere aktarılması gerekmektedir. Bu aktarma sürecinde aile ve eğitim sistemine büyük görev ve sorumluluk düşmektedir. Değerler, ulusal yapının dinamiği olarak toplumu ayakta tutan bireysel toplumsal ve ulusal duygulardır.
Günümüzde “Millî” Eğitim Bakanlığı Öğretim programlarının ilk ve öncelikli hedefi; Bakanlıkça tespit edilmiş, kabul görmüş ve onaylanmış adalet, adil olma, aile birliğine önem verme, barış, bağımsızlık, bilimsellik, çalışkanlık, dayanışma, dostluk, duyarlılık, dürüstlük, estetik, eşitlik, hoşgörü, misâfirperverlik, özgürlük, sabır, sağlıklı olmaya önem verme, saygı, sevgi, sorumluluk, tasarruf, temizlik, vatanseverlik, yardımseverlik gibi millî kültürü yaşatmak için tespit edilen yirmi dört değerden biri de misâfirperverliktir.
Misâfirperverlik son yıllarda görülen değer aşınmasına karşın tarih boyu Türk kültürünün en karakteristik değerlerinden biri olmuştur. İslamiyet öncesi ve İslamiyet sonrası dönemlerde hassasiyetle korunup geliştirilen bir değer olmuştur.
Araştırmamızda 15. Yüzyılda Fatih Sultan Mehmed devrinde yaşamış Abdurrahîm Karahisârî’nin nasihatname tür mesnevisi Vahdetnâme adlı eserinde ele aldığı şekliyle misâfir/misâfirperverlikle ilgi tespit telkin ve öğretileri incelenerek ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 3 |