Nâbî (ö. 1712), on yedinci yüzyılın önde gelen isimlerinden ve hikemî tarzın büyük öncülerindendir. Manzum ve mensur pek çok eserin sahibi olan Nâbî, aynı konuları ve aynı mazmunları işleyen pek çok şairin arasında seçkin bir yere sahiptir. Yazdığı eserlerde dile olan hakimiyeti, üslubu, duygudan çok düşünceyi önceleyen tarzı Nâbî’ye özel bir değer katmaktadır. Eserlerinde çoğunlukla yaşadığı dönemin olaylarını, sıkıntı ve zorluklarını dile getirmiş fakat bunları yaparken ümitsizlik ve isyandan ziyade kanaatkâr görünmüştür.
Nâbî, Farsça Divançesinde Molla Câmî (ö.1492), Mevlânâ (ö.1273), Hâfız (ö.1390), Sultan Selim (ö.1520), Sâib-i Tebrîzî (ö.1676), Feyzî-i Hindî (ö.1595), Kelîm (ö. 1651), Nazîrî (ö.1612), Şifâyî (ö. ?), Örfî (ö.1591), Meylî (ö.1577), Şevket (ö. ?), Garibî (ö. ?) ve Tâlib (ö.1626) gibi Farsça yazan ünlü şairlerin gazellerine 20 tahmis yazmıştır. Şair, Farsça tahmislerinde, nazire oluşturduğu şairlerin şiirlerinin konusundan hareket ederek konuyu kendi zevki doğrultusunda detaylandırıp geliştirmeye çalışmıştır. Bunu yaparken özellikle zemin şiirleri kaleme alan şairlere derin sevgisini her fırsatta dile getirerek sanatsal başarılarını takdir etmiştir. Ancak kendi şiir kabiliyetinin de onlardan aşağı kalmayacağını kimi zaman açık açık söylemiş kimi zaman da yazdığı tahmisler üzerinden bunu göstermeye çalışmıştır.
Bu çalışmada, Nâbî’nin Mevlânâ, Hâfız, Câmî, Sâ’ib-i Tebrîzî, Nazîrî ve Meylî’nin gazellerine yazdığı Farsça tahmisleri üzerine genel bir değerlendirme yapılmıştır. Sadece bu şairlere yazılan tahmislerin seçilmiş olmasının en önemli sebebi, Nâbî’nin Farsça şiirlerinde özellikle bu kişileri kendisine örnek alması ve çoğunlukla kendisini bu kişilerle kıyaslamaya çalışmasından kaynaklanmaktadır. Çalışmada, nazire tanımı ve geleneğinden kısaca söz edildikten sonra klasik Türk şiirinde tahmis kavramı üzerinde durulmuştur. Ardından Farsça tahmislerin transkripsiyonlu metinlerine ve dipnotlarda Türkçe tercümelerine yer verilmiştir. İlâveten Nâbî’nin söz konusu Farsça tahmislerini kaleme alırken kullandığı zemin şiirler üzerinden tahmislerini oluşturma biçimi değerlendirilmiştir. Böylece Nâbî’nin, Farsça tahmislerindeki üslubunun ve zemin metinlere yaklaşımının, gazelleri yorumlayış tarzının aydınlatılması amaçlanmaktadır. Çalışmanın ekler bölümünde ise Farsça tahmislerin Süleymaniye Kütüphanesi, Lala İsmail bölümü 488 numarada kayıtlı nüshadan alınan yazma metinlerine yer verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Osmanlı Sahası Klasik Türk Edebiyatı, Klasik Türk Edebiyatı |
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Eylül 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2024 |
Kabul Tarihi | 10 Eylül 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 3 |