Eşitlik, özgürlük ve adalet yerelden başlar. Yerel yönetimler halka doğrudan temas eden kurumlardır. İnsanlar sokağa çıktığında ilk olarak yerel yönetim birimleri ile karşılaşır. Bu bakımdan, yerel yönetimler daha eşit, adil ve kapsayıcı kentler için büyük bir önem arz etmektedir. Bu bağlamda, yerel yönetimlerin yaklaşımları, politikaları ve hizmetleri toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına, kadın ve kız çocuklarının hayatın her alanında güçlendirilmesine katkı sunabilir. Ya da cinsiyet körü politikalar ile mevcut eşitsizliği daha da derinleştirebilir. “Mikro yerel” olarak ifade edebileceğimiz yerelin yereli olan mahalleler hem kadınların yerel yönetimlere giriş kapısıdır hem de eşitliğin inşa edildiği kamusal alanların başında gelmektedir. Köy ve mahalle muhtarlıkları ise eşitliğin yerelleştirilmesinin başat aktörleridir. Ancak, kadınların seçimle ve atama ile gelinen karar alma mekanizmalarındaki eksik temsili sorunu muhtarlık kurumlarında da geçerlidir. Türkiye’ye özgün bir yerel yönetim modeli olan muhtarlık kurumlarında kadınların temsil oranı sadece %3’tür. Hatta, kadın muhtar oranı Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde %3’ün bile altında kalmaktadır. Oysaki, bu bölgelerde kadınlara ve kız çocuklarına yönelik eğitimden istihdama kadar yaşamın farklı alanlarındaki ayrımcılıklar yoğun olarak devam etmektedir. Bu makalede, Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde’ki kadın muhtarların çalışmalarının kadın ve kız çocuklarının güçlenmesine olan etkisi analiz edilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 6 Sayı: 10 |