Birleşik Krallık eski başbakanı ve Muhafazakâr partisi eski Genel Başkanı David William Cameron 23 Ocak 2013’de partisinin 2015 yılındaki seçimleri kazanması durumunda Birleşik Krallık’ın AB’ye üyelik koşullarının yeniden gözden geçirilmesi talebinde bulunacağını ve bunun karşılanmaması halinde Birleşik Krallık’tan 2017 yılı sonuna kadar AB üyeliğini referanduma taşıyacağını duyurmuştu. Nitekim 7 Mayıs 2015 tarihinde yapılan genel seçimleri kazananlar Muhafazakâr Parti ile İskoç Ulusal Partisi olmuştur. Bu sonucun Birleşik Krallık’ın politikasını şekillendirerek geleceğine tekrar yön verebilecek sonuçları doğurduğu görülmüştür. 23 Haziran 2016’da Birleşik Krallık’ta AB Referandumu sonucu yüzde 48,1’e karşılık yüzde 51,9 oyla AB’den ayrılma sonu çıkmıştır. Birleşik Krallık halkının AB’den çıkma yönünde oy kullanılmasını tetikleyen en önemli nedenlerin arasında yabancılara duyulan güvensizlik ve göçü azaltma arzusu ön plana çıkmıştır. Britanya’nın kararının psikolojik ve sosyolojik etkilerinin yanında AB içerisinde bir ayrışmayı tetikleme potansiyeli bulunmaktadır. Bunun yanında Birleşik Krallık ve AB ilişkilerinin geleceğini etkileyebilecek yeni bir denklem olarak İskoçya ve Kuzey İrlanda’nın durumudur. AB referandumu sonrası İskoçya’nın yeniden referanduma gitme ve ayrılma olasılığı tekrar gündeme getirmiştir. Bu çalışmada Britanya’nın AB’den çıkış (Brexit) kararının yarattığı belirsizliğe odaklanarak uzun vadeli olarak Birleşik Krallığın kendi iç dinamiklerinin ve bunun yansıması olarak AB’nin geleceğine dair etkilerinin neler olabileceği incelecektir
Birleşik Krallık İskoçya Referandumu Brexit Avrupa Şüpheciliği Aşırı Sağ
Diğer ID | JA32YZ66SN |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mayıs 2017 |
Gönderilme Tarihi | 1 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Brexit Sonrası Birleşik Krallık ve AB’nin Geleceği |