Çalışmanın amacı, Türkiye’de yaşayan 18 ve üzeri yaş aralığındaki kişilerin, Covid-19 nedenleri algısı ile Covid-19 korkusu arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Çalışmanın önemi ise; Covid-19 nedenlerinin Covid-19 korkusu ile ilişkisi olup olmadığını saptamak ve ne tür bir ilişki içinde olduklarını öğrenmektir. Çalışmada veri toplama aracı olarak online anket kullanılmıştır. 305 katılımcı rastgele örnekleme yöntemiyle seçilmiştir. Anket formu; sosyo-demografik bilgi formu, Covid-19 Korkusu ve Covid-19 Nedenleri Algısı ölçekleri olarak üç bölümden oluşmaktadır. Veri analizinden önce keşfedici ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılmış ve ardından da sıklık, ilişki ve farklılık analizleri %95 güven aralığında uygulanmıştır. Elde edilen analiz verilerinden ulaşılan sonuçlara göre; Covid-19 korkusu ile Covid-19 nedenleri algısının çevre alt boyutu arasında anlamlı bir ilişki bulunurken (r=0.128), komplo ve inanç alt boyutları arasında anlamlı bir ilişki saptanamamıştır (r=0.046 ve 0.108). Covid-19 korkusu ortalamasına bakıldığında, orta düzeyde(2.76) bir katılım vardır ve sosyo-demografik özelliklere göre anlamlı bir farklılık yoktur. Covid-19 niyet algısı ölçeğinin alt boyutlarına bakıldığında; komplonun (3.45),çevrenin (3.23), ve inancın (2.70) orta düzeyde bir katılıma sahip olduğu görülmektedir. Komplo alt boyutu yaşanılan bölgeye, çevre alt boyutu ise, cinsiyete göre anlamlı farklılık göstermektedir. Katılımcıların Covid-19’un neden ortaya çıkmış olabileceğine dair en fazla komplo alt boyutuna katıldıkları, Covid-19 korkusu ile çevre alt boyutu arasında istatistiksel olarak anlamlı düşük düzeyde pozitif bir ilişki olduğu, Covid-19’un komplo teorisi olduğuna; erkek katılımcıların kadın katılımcılardan, kırsal bölgede yaşayanların kentsel bölgede yaşayanlardan daha fazla katıldıkları, Covid-19’un inanca ilişkin nedenlerden kaynaklandığı görüşüne; erkek katılımcıların kadın katılımcılardan, ilköğretim mezunu katılımcıların da lisans veya lisansüstünden mezun katılımcılardan daha fazla katıldığı saptanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçlardan da görüldüğü üzere, Covid-19 nedeniyle yakınlarını kaybeden bireylerde daha çok korku ve panik üst seviyededir. Bu duygu bunalım bozukluğundan bireylerin kurtulması için yakın gözetim altında izlenmeleri gerekmektedir. Araştırma kapsamında kullanılan anket, farklı kitlelere de uygulanmalı ve yapılan çalışmalar arasında karşılaştırmalı sonuçlara yer verilmelidir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 28 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 6 Sayı: 3 |
The open access statement