Kooperatifler, günümüzde küreselleşme ve buna bağlı olarak meydana gelen eşitsizliklere ve ekonomik krizlere karşı yoksul ve korunmasız çoğunluğun ayakta kalabilmesi için en ciddi alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Kooperatifler, yalnızca günümüze özgü örgütsel yapılar değildir. Aynı zamanda eskilerden beri kapitalist sistem içinde dayanışmanın en iyi örnekleri olmuştur. Günümüzde alternatif bir ekonomik örgütlenme olarak kooperatiflerin önemi giderek artmaktadır. Yerel kalkınmanın sadece hedef bölgedeki kamu otoritelerinin tek taraflı çabalarıyla başarıya ulaşması mümkün değildir. Yerel kalkınma, aynı zamanda aktörler arasında karşılıklı etkileşim ve dayanışmayı gerektirmektedir. Kooperatifler, yapısı gereği, dayanışmacı ve katılımcıdır. Dolayısıyla, yerel bir kamu otoritesi olan belediyelerin, kalkınma sürecinde yereldeki kooperatiflerle işbirliği yapması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Kooperatiflerden beklenen yerel ve bölgesel kalkınma etkisinin ortaya çıkabilmesi, kuruldukları yerlerdeki sivil toplum ve yerel yönetimlerden alacakları desteklere bağlıdır. Bu bağlamda, Türkiye'de İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin geliştirdiği belediye- kooperatif ilişkileri, Türkiye'nin geri kalanı için örnek bir model niteliğini taşımaktadır. Bu çalışmada, yerel ve bölgesel kalkınmanın sağlanmasında belediyeler ile kooperatifler arasındaki karşılıklı sinerji yaratabilecek bir etkileşim modelinin nasıl kurgulanması gerektiğine yönelik kapsamlı bir değerlendirme yapılmakta ve Türkiye’de yerel kalkınma açısından başarılı olan belediye- kooperatif ilişkileri ele alınmaktadır.
Today, cooperatives emerge as the most serious alternative for the poor and vulnerable majority to survive against globalization and the resulting inequalities and economic crises. Cooperatives are not only contemporary organizational structures. It has also been the best example of solidarity within the capitalist system from time immemorial. Today, the importance of cooperatives as an alternative economic organization is increasing. It is not possible for local development to be successful only with the unilateral efforts of the public authorities in the target region. Local development also requires mutual interaction and solidarity among actors. Cooperatives, by their nature, are cooperative and participatory. Therefore, it is an inevitable necessity for municipalities, which are local public authorities, to cooperate with local cooperatives in the development process. The emergence of the local and regional development impact expected from cooperatives depends on the support they will receive from the civil society and local governments in the places where they are established. In this context, the municipality-cooperative relations developed by the Izmir Metropolitan Municipality in Turkey are an exemplary model for the rest of Turkey. In this study, a comprehensive assessment is made on how an interaction model that can create mutual synergy between municipalities and cooperatives should be constructed in order to ensure local and regional development, and the municipality-cooperative relations that are successful in terms of local development in Turkey are discussed.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Maliye Araştırmaları Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.