Dünyaya eşrefi mahlukat olarak gönderilen Ademoğlu, tarihin başlangıcından itibaren her dönem müsbet ve menfi durumlarla karşılaşmıştır. Karşılaşılan bu durumların hem sebepleri hem de sonuçları olmuştur. İnsanoğlu, böylesine karmaşıklıkların yaşandığı bir gezegende, istikamet üzere yaşamak için kendisini yaratan Yüce Allah’ın mesajına kulak vermesi gerektiğini unutmamalıdır. En faal ve en verimli dönem olan gençlik zamanında kişinin bunun gerçekleştirmesi daha çok önem arz etmektedir. Çünkü İlmi, irfani, ahlaki, imani, tevhidi haslet ve tutumların işlerlik kazanıp kökleşebileceği anlar daha çok gençlik döneminde olabilmektedir.
Kur’an-ı Kerim’e baktığımız zaman, ideal gençliğe dair birçok örnekle karşılaşabilmekteyiz. Bunlar arasında Kabil’in kin ve hasedine karşılık Habil’in hilm ve samimiyetini, putperest toplumuna, babasına ve Nemrut’a karşı genç İbrahim’in sürdürdüğü tevhid mücadelesini, Züleyha’nın ısrarlı şehevi isteklerine karşı Yusuf’un sergilediği iffet ve edebini, zorba yöneticilerin baskılarına rağmen, Allah’tan başkalarına asla ilah demeyeceklerini haykıran Ashab-ı Kehf’in tutumunu, baskılara ve gurbete maruz bırakılan Musa’nın cesaret ve güvenini, kendisine babasız çocuk müjdesi verilince, Meryem’in sergilediği iffet ve haya duygusunu, temel değerlerin kökleşmesi adına Hz. Lokman’ın evladına tavsiyelerini görebilmekteyiz. Dolayısıyla ideal bir gençlik, ancak ve ancak, Rabbimizin zikrettiği bu model gençliği örnek almak suretiyle mümkün olacaktır. Bu çalışma da bu anlayışa binaen Kur’an-ı Kerim eksenli olarak hazırlanmış ve idraklere sunulmuştur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 17 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 25 Sayı: 1 |
Fırat Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.