Suriye’nin
Fransız Mandası altına alınacağı 25 Nisan 1920’e San Remo Antlaşması ile
belirlenmiştir. Anadolu’da Milli Mücadele devam ettiğinden Suriye’nin kuzey
sınırları tam olarak tespit edilememiş, bu sınırlar 20 Ekim 1921 tarihli Ankara
Antlaşması ile belirlenerek Lozan Antlaşması’nın üçüncü maddesi ile de teyit
edilmiştir. Böylelikle Ankara Antlaşması’nın yedinci maddesi geçerli olmak
kaydıyla Sancak, Fransız mandası altına girmiştir. Fransa’nın 1936 yılında
Suriye’ye bağımsızlık vermesi üzerine Hatay’ın anavatana katılması ve Misak-ı
Milli sınırlarına dahil edilmesi Türk Dış Politikasının en önemli gündem
maddelerinden biri olmuştur. Bu amaçla Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Miletler
Cemiyeti’ne müracaat etmiş ve yoğun diplomatik çabalar neticesinde Hatay, 1937
yılında anayasası ile birlikte ayrı bir varlık olarak kabul edilerek 1938
yılında Hatay Devleti kurulmuştur. Atatürk’ün ömrü Hatay’ın Türkiye Cumhuriyeti
Devleti sınırlarına dahil edildiğini görmesine yetmemişse de hastalığının
ağırlaştığı 1937 yılı içinde Mersin, Adana gezilerine katılarak Hatay davasına
sahip çıktığını tüm dünyaya göstermiştir.
Bu
makalede amacımız, bahse konu olan Hatay meselesinde coğrafi olarak yakın bir yer
olan Kilis şehrinin nabzını tutan Kilis
Günlük Halk Gazetesi’nin bu sürece yaklaşımı ve 1937-1939 yıları arası dönem
ile ilgili değerlendirmelerini ele almaktır.
Hatay Sorunu İskenderun Sancağı Suriye Kilis Günlük Halk Gazetesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Tarih |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ağustos 2019 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |