Ontolojik açıdan bireyin kendilik değerlerini oluşturmada önemli bir yere sahip olan mekân, bireyin kendi içsel bütünlüğünü dışa aktarılmasıdır. Kişi, kendi varlığını ve değerlerini kavradıkça mekânla ontolojik bağlar oluşturur. Oluşturulan bu bağlar derin ve estetik imajlara dönüştükçe mekân-insan diyalektiği büyük bir farkındalığa dönüşür. Bu bakımdan mekân, insanın her an varoluşunun konumlandığı yeni oluş ve kılınışların yaşandığı öznel, özel odak değer düzlemidir.
Bu çalışmada Nuri Pakdil’in şiirlerinde kurduğu özel ve öznel mekânsal düzlemleri ele almaya çalıştık. Pakdil’in, ‘Sükût Suretinde’, ‘Ahid Kulesi’, ‘Osmanlı Simitçiler Kasidesi’ ve ‘Anneler ve Kudüsler’ adlı eserlerinde oluşturduğu mekânsal optik algı, insandan mekâna, mekândan insana doğru açımlandıkça derin ve estetik bütünlük oluşturur. Onun şiirlerinde mekân, evden mahalleye, şehirden ülkeye, ülkeden kıtalara eklenerek daha geniş bir toplumsal alana dönüşür. Pakdil’de mekân, coğrafya fikirlerinin oluşmasındaki simgesel ve imgesel derinliği olan ilk tohumdur.
Kentli bir şair olan Nuri Pakdil’in şiirlerinde yaşadığı çağın sadece bir tanığı olmaya karşı çıkan eylemci ruhunun, mekânlar üzerinden adeta somutlandığı görülmektedir. Nuri Pakdil’in şiirlerinde de onun düşsel dünyasında kendi ‘ben’ini tamamlayan Mekke, Kudüs, İstanbul ve Ortadoğu önemli yer tutar.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Dil ve Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 21 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |