The real victims of coups are people who live in those countries. It can
be said that the people who did not give
the right to govern themselves to the 1960s, 1970s, 1980s, July 15, and the
February 28 postmodern coup, have usurped the right to overthrow and rule over
the legitimate government by interfering with the will of the people together
with the groups they have worked with. After these interventions, people don’t
adopt the coups, have negative views about military, the reputation of the
Turkish Armed Forces is damaged. It can be thought that after the coup attack,
army which is one of the most reliable institutions in Turkey become to be one
of the untrustworthy institutions in Turkey. Turkish armed forces have found
themselves in a new coup in less than 10 years and that the army has lost its
credibility and the views of our people about army has weakened and this cause
people to lose confidence against the army. Priorly Turkish people were
supported operations such as Ergenekon, Balyoz, Sarıkız and Ay Isıgı while many
unjust suffering happened, some military officers committed suicide.
Thereafter, it was understood that it conspires against the national army. They
were happy because of arrested soldiers. Forwhy, the trust on the army was
decreased. The reason of this was lack of confidence of people against the
army. These supports are unfair practices of the army against the political
institution in the past. On July 2015, the fact that the whole of the army was
not involved in the coup attempt and taking an active role in the suppression
of the coup attempt increased the reliability of the army again. July 15 is a
struggle for the Turkish people to stand out against the coup plotters with the
national army. July 15 is the day of national sovereignty.
Darbelerin
gerçek mağduru o ülkelerde yaşayan insanlardır. 1960, 1970, 1980, 15 Temmuz
darbelerini ve 28 Şubat post modern darbesini, toplumun kendilerine yönetme
hakkı vermediği kimselerin, işbirliği ve görev bölümü yaptıkları gruplarla
beraber halkın iradesine müdahale ederek, meşru yönetimi devirerek, yönetme hakkını
gasp ettikleri söylenilebilir. Bu müdahaleler sonrası halkın bağrından çıkmış,
TSK’nin itibarının zedelendiğini, halkın askere bakışında olumsuzluklar
olduğunu ve bu darbeleri halkın benimsemediğini, daha önce milletin gözünde
güvenilir kurumların başında gelen ordunun halkın gözünden düştüğünü ve
güvenilir olmayan kurumların arasına girdiği düşünülmektedir. Bilahare
kışlasına dönen, güvenilirliğini artıran, Türk silahlı kuvvetlerinin 10 yıl
geçmeden yeni bir darbe içinde kendilerini bulmaları, ordunun bu güvenilirliği
kaybettiğini, halkımızın yeniden orduya olan itimadının zayıfladığı, bunun ise
halkın orduya karşı güvenin sarsılmasına neden olduğu söylenilebilir. Ne
hazindir ki sonradan milli orduya kumpas olduğu belirlenen ve birçok
mağduriyetlerin yaşandığı, bazı subayların intihar ettiği, orduya karşı
yapılan, Ergenekon, balyoz, sarıkız ve ay ışığı gibi davalarının ve
operasyonların başlangıcında halkımızın bu tür operasyonları yapanlara destek
veriyorlardı. Askerlerin tutuklanmalarına seviniyorlardı. Çünkü orduya karşı
güven sarsılmıştır. Bu tür davranış tamamen halkın orduya karşı
güvensizliğinden kaynaklanmaktadır. Bu destekler, ordunun geçmişte siyaset
kurumuna karşı yaptığı haksız uygulamalardandır. 15 Temmuz’da ordunun tamamının
darbe içerisinde yer almaması ve darbenin bastırılmasında da etkin rol alması
ordunun güvenilirliğini yeniden artırmıştır. 15 Temmuz, Türk milletinin, milli
orduyla beraber darbelere karşı direndiği bir mücadeledir.15 Temmuz, milli
iradeye sahip çıkma günüdür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | İktisadi ve İdari Bilimler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 13 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 28 Sayı: 2 |