Merkez-çevre yaklaşımı siyaset bilimi, ekonomi ve sosyoloji başta olmak üzere pek çok disiplin
tarafından iktidar, güç ve hegemonya ilişkilerini çözümlemede yaygın olarak kullanılmaktadır. Siyaset bilimi
açısından merkez-çevre yaklaşımı toplumu, iktidar araçlarına sahip olanlar ve olmayanlar şeklinde ikili bir
tasniften hareketle açıklamaya çalışmaktadır. Toplumsal olayların ikili bir tasniften hareketle açıklanmaya
çalışılması kültürel, dini, etnik gibi çeşitlilik unsurlarının homojenize edilmesi yönünde bir ön kabulü içerse
de toplumsal çeşitliliği yansıtmasına imkân vermesi açısından her merkez-çevre kendi içinde altmerkez ve
altçevre’lere sahiptir. Doğası gereği her toplumun yapısı farklı olduğundan siyasal, etnik, dini, kültürel vb.
sosyal olgular merkez-çevre ilişkilerinin çözümlenmesinde kilit bir öneme sahiptir. Mardin, geçmişten
günümüze dini anlamda Müslüman ve gayrı Müslimlerin, etnik anlamda ise Arap, Kürt, Süryani, Yezidi,
Keldani gibi etnik unsurların birlikte yaşadıkları bir kenttir. 1980’li yıllara kadar “kentlilik” Mardin yerel
siyasetini besleyen ana damar olmakla birlikte 1980 sonrası dönemde bunun değişmeye başladığı
görülmektedir. Günümüzde Mardin’de; merkezin muhafazakârlaşması ve etnik kimliğin siyasallaşması
yönünde iki ana siyasal eğilimin ön plana çıktığı görülmektedir. Çalışmada merkez-çevre yaklaşımından
hareketle ortaya çıkan bu eğilimler üzerinde durulacaktır.
Bölüm | Sosyoloji |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2016 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 23 Sayı: 1 |