Post modern yaklaşım dünyanın küreselleşmesi sürecinde kültürel altyapıyı hazırlayan bir söylemdir. Öteki deyişle post-modernite küreselleşme olgusunun ideolojik ve kültürel yöndür. Küreselleşme olgusu ile postmodern düşüncenin birbirini tamamlayan olgular olduğu iddiası tarihsel süreçlerin içinden sunulabilir.
Postmodernitenin bilgi üretmeye, bilime ve düşünmeye ilişkin bir söylem olduğu göz önünde bulundurulursa bilim ve düşünme alanında Antik Yunan’dan 2000’li yıllara dek kuramın ve düşünme metodolojisinin her dönemin siyasetini ve toplumu, öteki deyişle pratiği etkileyebilmesi önemlidir. Post-modernitenin kuramsal boyutu ile küreselleşme pratiğinin etkileşim içinde olması da böyledir. Bir başka deyişle, kuram ve pratik ayrı düşmez.
Evrensel bir tüketim kültürü yarattığı iddia edilen küreselleşme ile evrenselliğin ve determinizmin her türlüsünü reddeden postmodernite aslında birbirleriyle çelişmez. Postmodernite küreselleşme olgusunun gizli kuramı olarak çalışmakta denebilir. Bu bulgu Fordist üretimden postfordist üretim geçiş, sosyal devletin çöküşü ve neo-liberal politikaların içinden açıkça görülebilir. Post modern söylemlerin ve küreselleşmenin ekonomi politiğini oluşturan neoliberalizmin aynı dönemlerde yükselişe geçmesi ve her birinin ortak hedefinin ulus devlet olduğu hususu dikkate alındığında küreselleşme ile postmodernite arasında pozitif ve güçlü bir korelasyon olduğu görülebilir.
Post-modern approach is a discourse that prepares the cultural infrastructure in the process of the globalization of the world. In other words, post-modernity is the ideological and cultural aspect of globalization. The alleged case of postmodern thought and the concept of globalization complement each other, can be submitted through the historical process.
Considering that postmodernity is a discourse about producing knowledge, science and thinking in science and thinking, it is important that the concept and its thinking methodology affected the politics and society of and in other words, the practice, in all periods since Ancient Greeks up to 2000s. The interaction between the post-modernity's theoretical aspect and the practice of globalization is similar to this. In other words, theory and practice do not fall apart.
Actually, globalization, which is claimed to have created a universal consumer culture and postmodernity which rules out any kind of universality and determinism do not contradict with each other. We can say that postmodernity works as the secret theory of globalization theory. These findings can be seen clearly in a variety of different examples, ranging from the transition from Fordist production to postfordist production, or the collapse of the welfare state and in neo-liberal policies. Considering the mutual rise of the postmodern discourses and the neoliberalism that forms the political economy of globalization, and the fact that each one targets the nation states, one can see that there is a positive correlation between globalization and post-modernism.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Gönderilme Tarihi | 1 Ağustos 2015 |
Kabul Tarihi | 15 Kasım 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 20 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.