Bu çalışma geç Stoa düşüncesinde kendilik tekniklerini ele almakta, Helenistik döneminde “etik” bir sorunsal olarak kendilik tekniklerini hem dönemin düşünürleri bağlamıyla hem de Michel Foucault’nun yaklaşımıyla analiz etmektedir. Geç Helenistik ve erken Roma döneminde var olan ve “iyi yaşam nedir” sorusu üzerine kendini konumlandıran Stoa düşüncesi, kendine eğilen ve kendi varoluşsal ereğini anlamlandıran saikle ortaya çıkmış ve Antik felsefe tarihinde önemli yer edinmiştir. Öznenin kendiyle, hakikatle ve özgürlükle olan bağını bütünsel olarak ele alan Stoa felsefesi öznelliğin tarihsel değişimini analiz eden Michel Foucault tarafından modern iktidar çözümlemesine karşı bir öznellik projesi olarak kucaklanmıştır. Foucault açsından modern özne modern iktidar teknikleriyle tamamıyla kuşatılmış ve öznenin hem kendiyle hem de hakikatle olan bağı iktidar yapılarının baskısıyla ortadan kalkmıştır. Bu bakımdan Foucault açısından Antik Yunan’da öznellik pratiklerine eğilmek gerekmekte ve bu dönemin öznelleşme süreçleri güncel dünyada baskı altında olan özne açısından yeni bir çıkış yolu olarak düşünülebilir. Bu nedenle Antik Yunan’da özellikle de Stoa öğretisinde kendilik teknikleri modern öznenin kuşatılmışlığına karşı başvurulabilir bir kaynak olarak Foucault tarafından ele alınmış ve analiz edilmiştir. Bu bakımdan çalışma bu sorunsalın etrafından ilerleyerek hem Geç Stoa döneminin öğretilerinin öncü düşünürlerine odaklanmakta hem de Foucault’nun analizleri etrafından özneleşme pratiklerini değerlendirmektedir.
This study examines the techniques of self in the late Stoa thought, and analyzes the techniques of self as an ethical problematic in the Hellenistic period, both in the context of thinkers of the time and with the approach of Michel Foucault. The idea of the Stoa, which existed in the late Hellenistic and early Roman times and placed itself on the question of “what is good life", emerged with the motive that bowed to itself and made sense of its existential goal and gained an important place in the history of Ancient philosophy. Stoa's philosophy, which considers the connection of the subject with itself, truth and freedom as a whole, was embraced by Michel Foucault who analyzed the historical change of subjectivity as a project of subjectivity against modern power analysis. For Foucault, the modern subject is completely surrounded by modern techniques of power, and the subject's connection with both himself and the truth has been removed by the pressure of the structures of power. In this respect, it is necessary for Foucault to look at the practices of subjectivity in Ancient Greece, and the processes of subjectivation of this period can be considered as a new way out of the subject to oppression in the contemporary world. Therefore, in Ancient Greece, especially in the doctrine of Stoa, the techniques of self have been studied and analyzed by Foucault as a feasible resource against the siege of the modern subject. In this respect, the study proceeds around this problematic, focusing not only on the pioneering thinkers of the teachings of the Late Stoa period, but also on the practices of subjectivity around Foucault's analyzes.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 12 Mayıs 2021 |
Gönderilme Tarihi | 4 Şubat 2021 |
Kabul Tarihi | 12 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 31 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.