Gadamer ile Habermas arasındaki tartışma, Hermeneutik ve ideoloji eleştirisi'nin gelişiminde önemli bir rol oynamıştır. İki filozof arasındaki ilk tartışma noktası gelenek kavramıdır. Habermas, Gadamer'in aydınlanma kavramını göstermelik olarak eleştirdiği ve bu kavramı gelenek kavramının yeniden yapılandırılmasında kullandığı inancındadır. Ayrıca Habermas hermeneutiği, 'dil 'in gerçek sınırlarını yanlış betimleyerek "dîlselliğin idealizmi"kavramım ortaya atmasından dolayı da ayrıca suçlamaktadır. Buna karşı Gadamer 'dil'in evrenselliğinin kendisiyle her şeyin söylendiği ve anlaşıldığı, herhangi bir dilin evrenselliğinin kasdedilmediğini; bu ifadenin sadece bir dil arama süreci anlamına geldiğini belirtmektedir. Gadamer ile Habermas arasındaki diğer bir çatışma noktasını psikanalizle eleştirel teori ye bakış açılarının farklılığı teşkil etmektedir.Habermas, psikanaliz ve eleştirel teorinin verilerinin bize sosyal alanlarda da metodik ve nesnel bilimselliğin mümkün olduğunu gösterdiği inancındadır. Gadamer, psikanalizin açıklayıcı fonksiyonunu inkar etmemektedir. O sadece psikanalitik modelin hiçbir işleme tabi tutulmadan olduğu gibi topluma uygulanmasına itiraz etmektedir.
Der Streit zwischen Gadamer und Habermas spielt eine wichtige Rolle für die Entwicklung der Hermeneutik und Ideologiekritik. Der erste Streitpunkt ist der Begriff der Tradition. Habermas zeigte sich empört über die angebliche Diskreditierung der Aufklärung, die die Rehabilitierung der Tradition bei Gadamer nach sich zu ziehen schein. Ferner glaubte Habermas der Hermeneutik einen "Idealismus der Sprachlichkeit" vorwerfen zu müssen, der die faktischen Grenzen der Sprache verkenne. Gadamer ist der Meinung, dass die Universalität der Sprache nicht die der jeweiligen Sprache ist, als ob sich alles reibungslos sagen und verstehen Hesse, sie ist der Sprachsuche. Die Inanspruchnahme der Ideologiekritik und der Psychoanalyse dient in Wahrheit einem weiteren Konfiiktfeld zwischen Gadamer und Habermas. In der Psychoanalyse und in der ïdeologiekritik sei der Beweis oder das Zeugnis erbracht, dass methodisierende und objektivierende Wissenschaftlichkeit im sozialen Bereich zu haben sei. Gadamer stellte die explanatorischen Leistungen der Psychoanalyse nicht in Frage. Es war vor allem die schlechthinnige Übertragung des psychoanalytischen Modells auf die Gesellschaft, die Gadamer problematisierte.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Mayıs 2007 |
Gönderilme Tarihi | 15 Ocak 2007 |
Kabul Tarihi | 30 Nisan 2007 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2007 Sayı: 3 |
Dergimiz 2024 yılından itibaren ikisi olağan biri dosya konulu özel sayı olmak üzere 3 sayı olarak, Mayıs (olağan sayı) Eylül (özel sayı) ve Aralık (olağan sayı) aylarında yayınlanacaktır.
2024 yılı özel sayımız ve Aralık ayındaki olağan sayımız için makale kabulü tamamlanmıştır.
Özel sayılarımızda yalnızca dosya kapsamında yer alan makalelere yer verilecektir. Makalenizi gönderirken hangi sayıda değerlendirilmesini istediğinizi bir notla bildirmeniz karışıklıkları önleyecektir.
İlginiz için teşekkür ederiz.