Osmanlı’nın son dönemlerinde ateşli silah teknolojisi oldukça gelişmişti. Özellikle tüfeklerin hafiflemesi, doldur boşalt mekanizmasının daha hızlı ve daha ekonomik kullanımını sağlayan teknik gelişim ateşli silahlara olan ilgiyi yükseltirken okçuluk ise eski önemini kaybetmişti. Kan kaybeden ve Cumhuriyetin kurulumuna kadar gitgide önemini yitiren okçuluk bu dönemde geleneksel, milli bir spor olarak yaşatılmaya çalışılmıştır. Bir zamanlar hâkimiyetin sembolü olan ok ve yay tekkelerde varlığını uzun süre sürdürmeyi başarabilmiştir. Cumhuriyetin ilanından sonra Diyanet İşleri Reisliği kurulmuş ve bir yıl kadar sonrada tekke ve zaviyeler kapatılmıştı. Vakıf ve tekkelerin çatısı altında sadece ilmi ve dini eğitim verilmiyordu. Geleneksel yapı içerisinde tasavvuf, edebiyat, el sanatları ile uğraşan zanaatkârların yanı sıra kemankeşlerde buralardan yetişmekteydi. Dolayısıyla bundan sonra kısa bir dönem okçuluk resmi bir çatı altında olmaksızın kişisel gayretler ile varlığını sürdürmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Beden Eğitimi ve Spor Pedagojisi |
Bölüm | Beden Eğitimi ve Spor Öğretimi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 28 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 8 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
ISSN: 2536-5339
Gaziantep Üniversitesi Spor Bilimleri Dergisi
Bu dergi içerisinde yer alan eserler aksi belirtilmedikçe Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.