Amaç: Bu çalışmanın amacı; çocuklarda çürük nedeniyle çekilen birinci büyük azı dişlerinin çekim sıklığının ve çekim öncesi tedavi görme durumunun belirlenmesidir.
Gereç ve Yöntem: Bu çalışmada 7-14 yaş arası 858 hastanın 3,432 birinci büyük azı dişi panoramik radyografiler üzerinde değerlendirildi. Dişlerin mevcut ve geriye dönük durumlarının belirlenmesinde klinik kayıtlar ve fakülte arşivinde yer alan hasta anamnez formlarından faydalanıldı. Hastaların cinsiyeti, çekilmiş veya çekim endikasyonu konulmuş birinci büyük azı dişlerinin sayısı, hangi çenede ve bölgede olduğu, çekim öncesi dişe uygulanan tedavinin varlığı veya yokluğu kaydedildi. Verilerin ikili karşılaştırmaları ki-kare testi ile değerlendirildi ve istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak belirlendi.
Bulgular: Değerlendirilen 858 hastanın 58’inin (%6.8) en az 1 birinci büyük azı dişinin çekildiği veya çürük nedeniyle çekime ihtiyacı olduğu tespit edildi. Kız ve erkeklerde çekilen birinci daimi büyük azı dişi sayısı arasında istatistiksel fark tespit edilmedi (p=0.918). Diş çekim sıklığı %2.1 olarak belirlendi. Cinsiyete göre alt/üst çene, sağ/sol bölge arasında diş çekim sıklığı açısından fark tespit edilmedi (p=0.359; p=0.918). Çekilen dişlerin %40’ının herhangi bir tedavi görmeden çekildiği tespit edildi.
Sonuç: Bu çalışmada çekilen ya da çekim ihtiyacı olan birinci büyük azı dişlerinin büyük oranda herhangi bir tedavi görmediği ortaya konmuştur. Elde edilen veriler doğrultusunda, toplumumuzda çocukların diş tedavi hizmetlerine ve koruyucu tedavilere ulaşmakta geç kaldığı görülmektedir.
yok
yok
Objective: The aim of this study was to determine the frequency of the first permanent molars extracted due to caries in children and their pre-extraction treatment status.
Materials and Method: In this study, 3,432 first permanent molars of 858 patients, aged 7-14 years, were evaluated on panoramic radiographs. Clinical records and patient anamnesis forms were used to determine the current and retrospective status of the teeth. The gender of the patients, the number of first permanent molars extracted or indicated for extraction, localization (jaw/region), the presence or absence of treatment before extraction were recorded. Paired comparisons of the data were evaluated with the chi-square test and significance was found as p<0.05.
Results: Fifty-eight (6.8%) of 858 patients (453 girls, 405 boys) had at least one first permanent molars extracted or needed extraction due to caries. There were no statistically significant difference between girls and boys in terms of the frequency of first permanent molars extraction (p=0.918). Tooth extraction frequency was determined as 2.1%. There were no statistically significant differences between upper/lower jaw and right/left region distributions of extracted teeth according to gender (p=0.359, p=0.918). Forty percent of first permanent molars did not receive any treatment before extraction.
Conclusion: This study revealed that the first permanent molars that are extracted or needing extraction are substantially not treated. In line with the data obtained, it is seen that children in our society are late in accessing dental services and preventive treatments.
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Diş Hekimliği |
Bölüm | Özgün Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 39 Sayı: 1 |