Arktik, yeryüzünün benzersiz ve önemli bir parçasıdır. Dünyanın geri kalanından çok daha hızlı değişmekte ve uluslararası ilişkilerin odağı hâline gelmektedir. Güvenlik kavramı muğlaktır ve gerçekte ne olduğunu tanımlamak kolay değildir. Nesnel anlamda, edinilmiş değerlere yönelik tehditlerin olmamasını, öznel anlamda ise bu tür değerlere saldırılacağına dair korkunun olmamasını ölçer. Soğuk Savaş’tan günümüze Arktik’teki güvenlik tehditlerinin şekli (askerî, nükleer, çevresel vb.) değişse de güvenlik sorunları bölge devletlerinin güvenlik çıkarlarıyla iç içe geçmeye devam etmektedir. Bu makalenin amacı, Arktik güvenliğinin değişimini ve bu değişimin nasıl gerçekleştiğini incelemektir. Makalede nitel araştırma yöntemleri kullanılmıştır. Elde edilen bilgilerin analizinde betimsel ve kısmen yorumlayıcı anlatım yöntemleri tercih edilmiştir. Arktik Devletleri’nin güvenliği bölgesel düzeyde birbirine bağlıdır ve bir aktörün eylemi diğerlerini etkilemektedir. Makale; Arktik güvenlik yörüngesinin, öncelikle bölgesel ilişkiler tarafından yönlendirilmediğini, bölgesel iş birliğinin dirençli ve açık olmasına rağmen güven inşa çabalarının azaldığını ortaya çıkarmaktadır. Mevcut durumda Arktik Devletleri’nin birbirlerine yönelik gerçek saldırı algıları düşüktür. Özelde Rusya genelde ise Rusya ve Çin ile Arktik’te uluslararası iş birliği ve güvenliğin 24 Şubat 2022’deki Rusya’nın Ukrayna saldırısı öncesi seviyelerine dönmesi güçtür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Veri ve Bilgi Gizliliği |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 9 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 12 Sayı: 2 |