Öz
Bu makale, Pragmatizmin kurucusu Charles Sanders Peirce’ün yanılabilirlik ilkesini ele almak amacıyla yazılmıştır. Peirce’ün açık evren anlayışı ve süreci merkeze alan epistemoloji kuramına göre evren sürekli olarak genişlemekte ve bizim deneyimlerimiz artmaktadır. Bilgi, deneyimin sonucunda meydana gelmekte ve deneyim arttıkça bilgimiz de artmaktadır. Peirce, her türlü doğuştancılığa karşı çıkar. İnsanın doğuştan bilgisi olamaz. Descartes’in şüphe ile başlayıp, kesinliğe varan akıl yürütme biçimini düşünürümüz kabul etmez. Hayatta esas olan şüphe değil, inançtır ve insan şüpheden kurtulma eğilimindedir. Bilgideki Kartezyen kesinlik dünyanın olgusal gerçekliğine aykırıdır. Bir bilim adamı deney ve gözlem yapar ve bulduğu sonuçları yayınlar. Bu bilgi kesin bilgidir denilemez. Çünkü bilimsel araştırmalar süreklidir ve bulgularda bilgilerde sürekli bir değişime tabidir. Bugün doğru olarak kabul ettiğimiz bir bilgi kısa süre sonra doğruluğunu yitirecektir. Bilim tarihi doğru olduğuna inanılan ama bir süre sonra geçersiz kılınan kabullerle doludur. Bu nedenle elde ettiğimiz bilgileri “genel geçer”, “evrensel” ve “kesin” olarak görmemeli, şimdilik doğru ya da yanlış olduğu ispatlanana kadar doğru olarak kabul etmeliyiz. Bilimsel araştırmalar daima yapılacak ve daima yeni ve farklı sonuçlara ulaşılacaktır. Bu nedenle bilimi bir tabu, pozitivistlerin yaptığı gibi bir din haline getirmemek gerekmektedir. Bilim, en soylu insani faaliyettir ama bir dogma değildir. Elde edilen bulgular değiştikçe, mevcut olan bilgiler de değişecektir. Yanılabilirlik ilkesi, bilimsel faaliyetin sigortası, bilimsel araştırmaların devamlılığını sağlayan bir katölözör öğedir.
Anahtar Kelimeler: Peirce, Yanılabilirlik, Bilimsel Araştırma, Bilgi, Süreç, Evren.
Abstract
This article is written to discuss the principle of fallibility of Charles Sanders Peirce, the founder of Pragmatism. According to Peirce's understanding of the open universe and his epistemological theory centred on process, the universe is constantly expanding and our experiences are increasing. Knowledge is the result of experience, and as experience increases, so does our knowledge. Peirce opposes all kinds of innatism. Man cannot have innate knowledge. Our thinker does not accept Descartes' form of reasoning that starts with doubt and reaches certainty. What is essential in life is not doubt but faith, and man tends to get rid of doubt. Cartesian certainty in knowledge is contrary to the factual reality of the world. A scientist conducts experiments and observations and publishes his results. It cannot be said that this knowledge is certain knowledge. Because scientific research is continuous and findings and knowledge are subject to constant change. Information that we accept as true today will soon lose its accuracy. The history of science is full of assumptions that were believed to be true but were invalidated after a while. For this reason, we should not regard the information we obtain as ‘generally valid’, ‘universal’ and ‘definitive’, but should accept it as true for the time being until it is proven to be true or false. Scientific research will always be carried out and new and different results will always be reached. For this reason, science should not be turned into a taboo or a religion as positivists do. Science is the noblest human activity, but it is not a dogma. As the findings change, the existing knowledge will also change. The principle of fallibility is the insurance of scientific activity, a catastrophic element that ensures the continuity of scientific research.
Keywords: fallibility Peirce,, scientific research, knowledge, process, universe.
peirce, yanılabilirlik bilimsel araştırma bilgi süreç evren fallibility scientific research knowledge process universe
Öz
Bu makale, Pragmatizmin kurucusu Charles Sanders Peirce’ün yanılabilirlik ilkesini ele almak amacıyla yazılmıştır. Peirce’ün açık evren anlayışı ve süreci merkeze alan epistemoloji kuramına göre evren sürekli olarak genişlemekte ve bizim deneyimlerimiz artmaktadır. Bilgi, deneyimin sonucunda meydana gelmekte ve deneyim arttıkça bilgimiz de artmaktadır. Peirce, her türlü doğuştancılığa karşı çıkar. İnsanın doğuştan bilgisi olamaz. Descartes’in şüphe ile başlayıp, kesinliğe varan akıl yürütme biçimini düşünürümüz kabul etmez. Hayatta esas olan şüphe değil, inançtır ve insan şüpheden kurtulma eğilimindedir. Bilgideki Kartezyen kesinlik dünyanın olgusal gerçekliğine aykırıdır. Bir bilim adamı deney ve gözlem yapar ve bulduğu sonuçları yayınlar. Bu bilgi kesin bilgidir denilemez. Çünkü bilimsel araştırmalar süreklidir ve bulgularda bilgilerde sürekli bir değişime tabidir. Bugün doğru olarak kabul ettiğimiz bir bilgi kısa süre sonra doğruluğunu yitirecektir. Bilim tarihi doğru olduğuna inanılan ama bir süre sonra geçersiz kılınan kabullerle doludur. Bu nedenle elde ettiğimiz bilgileri “genel geçer”, “evrensel” ve “kesin” olarak görmemeli, şimdilik doğru ya da yanlış olduğu ispatlanana kadar doğru olarak kabul etmeliyiz. Bilimsel araştırmalar daima yapılacak ve daima yeni ve farklı sonuçlara ulaşılacaktır. Bu nedenle bilimi bir tabu, pozitivistlerin yaptığı gibi bir din haline getirmemek gerekmektedir. Bilim, en soylu insani faaliyettir ama bir dogma değildir. Elde edilen bulgular değiştikçe, mevcut olan bilgiler de değişecektir. Yanılabilirlik ilkesi, bilimsel faaliyetin sigortası, bilimsel araştırmaların devamlılığını sağlayan bir katölözör öğedir.
Anahtar Kelimeler: Peirce, Yanılabilirlik, Bilimsel Araştırma, Bilgi, Süreç, Evren.
Abstract
This article is written to discuss the principle of fallibility of Charles Sanders Peirce, the founder of Pragmatism. According to Peirce's understanding of the open universe and his epistemological theory centred on process, the universe is constantly expanding and our experiences are increasing. Knowledge is the result of experience, and as experience increases, so does our knowledge. Peirce opposes all kinds of innatism. Man cannot have innate knowledge. Our thinker does not accept Descartes' form of reasoning that starts with doubt and reaches certainty. What is essential in life is not doubt but faith, and man tends to get rid of doubt. Cartesian certainty in knowledge is contrary to the factual reality of the world. A scientist conducts experiments and observations and publishes his results. It cannot be said that this knowledge is certain knowledge. Because scientific research is continuous and findings and knowledge are subject to constant change. Information that we accept as true today will soon lose its accuracy. The history of science is full of assumptions that were believed to be true but were invalidated after a while. For this reason, we should not regard the information we obtain as ‘generally valid’, ‘universal’ and ‘definitive’, but should accept it as true for the time being until it is proven to be true or false. Scientific research will always be carried out and new and different results will always be reached. For this reason, science should not be turned into a taboo or a religion as positivists do. Science is the noblest human activity, but it is not a dogma. As the findings change, the existing knowledge will also change. The principle of fallibility is the insurance of scientific activity, a catastrophic element that ensures the continuity of scientific research.
Keywords: fallibility Peirce,, scientific research, knowledge, process, universe.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sistematik Felsefe (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 14 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |