The Covid-19 disease, which first appeared in the Wuhan region of China in December 2019 and then spread worldwide, has caused millions of people to be infected and many people to die. The World Health Organization declared this disease a pandemic on March 11, 2020. This infection can have devastating consequences for families and wider societies, and its impact on individuals is uneven. The more severe course of the disease in older adults and the higher mortality have led to this being perceived as an “inevitable and normal” consequence of the pandemic. Especially with the emphasis on age in the mainstream media discourses, older adults are portrayed not as those under the risk group but as a factor in the spread of the disease. It would be an incomplete approach to determine policies and practices by assessing only age in the fight against the new coronavirus. We cannot evaluate aging and its effects without distinguishing them from the effects of diseases, chronic diseases, and social determinants of health. Ageism, which is used to express negative attitudes and behaviors that include stigmas and stereotypes towards age groups, appears as discrimination that occurs only for older adults with the new coronavirus pandemic. In this process, taking age as a criterion for the use of limited resources due to the perception that it creates a burden on the health system, aggressive attitudes towards older adults that are portrayed as the cause of the pandemic on social media, and the measures taken to isolate older adults, reveals that age discrimination has increased significantly during the pandemic.
İlk olarak Aralık 2019’da Çin’in Wuhan bölgesinde ortaya çıkan ve ardından tüm dünyaya yayılan Covid-19 hastalığı, milyonlarca insanın enfekte olmasına ve çok sayıda kişinin ölmesine neden olmuştur. Bu hastalığın 11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemisi ilan edilmiştir. Bu enfeksiyon, aileler ve daha geniş toplumlar için yıkıcı sonuçlara yol açabildiği gibi bireyler üzerindeki etkisi de eşit değildir. Hastalığı yaşlıların daha ciddi seyirde geçirmeleri ve yaşlı yetişkinler arasında ölümlerin daha fazla olması, bu durumun pandeminin normal bir sonucu olarak algılanmasına yol açmıştır. Özellikle medya organlarının söylemlerinde yaş vurgusunun yapılmasıyla yaşlı bireyler risk gurubu altındakiler olarak değil, hastalığın yayılmasındaki etkenlerden birisi olarak resmedilmiştir. Yeni koronavirüs hastalığı mücadelesinde sadece yaş üzerinden bir değerlendirme yaparak politika ve uygulamaları belirlemek eksik bir yaklaşım olur. Çünkü yaşlanmayı ve etkilerini rahatsızlıkların, kronik hastalıkların ve sağlığın sosyal belirleyicilerinin etkilerinden ayırt etmeden değerlendiremeyiz. Yaş gruplarına yönelik damgaları ve kalıp yargıları içeren olumsuz tutum ve davranışları ifade etmek için kullanılan yaşçılık, yeni koronavirüs pandemisi ile birlikte sadece yaşlı bireylere yönelik oluşan bir ayrımcılık türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu süreçte sağlık sistemi üzerinde yük oluşturduğu algısı nedeniyle sınırlı kaynakların kullanımı için yaşın bir kriter olarak alınması, sosyal medyada salgının nedeniymiş gibi gösterilen yaşlılara yönelik saldırgan tutumlar ve yaşlıları izole etmeye yönelik alınan tedbirler, yaş ayrımcılığının pandemiyle birlikte ne derece arttığını gözler önüne sermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Derleme |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ağustos 2021 |
Kabul Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 3 |
Bu dergide yayınlanan makaleler Creative Commons Atıf-GayriTicari-AynıLisanslaPaylaş 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Geriatrik Bilimler Dergisi, Türkiye Atıf Dizini, Türk MEDLINE, Asos İndeks, Scilit, EuroPub ve Eylül 2022 tarihinden itibaren Index Copernicus International - Journals Master List ve 2023 sayıları itibariyle ULAKBİM TR-DİZİN'de indekslenmektedir.
| | |