Son yıllarda gerek bireysel anlamda gerekse toplumlar nezninde şiddet vakalarının giderek arttığına tanıklık ediyoruz. Toplumsal kutuplaşmalar ve etnosentrik tutumların yanısıra bireylerarası saldırganlık ve şiddet vakaları da ( başta kadınlara ve çocuklara ) her geçen gün artmaktadır. Şiddetin insanlar arasında problem çözmede ‘’ araçsal kullanımı’’ modernleşme ile zıtlık içinde olmalı diye düşünürken tam tersi bir istatistik çıkıyor karşımıza. Saldırganlık ve şiddete olan eğilim, dürtüsel hareket her geçen gün artıyor. Şiddetin bu anlamda yaygınlığını değerlendirirken ve üzerinde düşünürken, bir anda örtülü olarak idealize edilen bir şiddet kavramı ile yüzleşiyoruz. Dünya genelinde militarist ve toplumsal narsizme varan politikalar, medya ve benzeri görsel iletişim araçlarında idealize edilen şiddet figürleri, okullarda çeteleşmeler, aile içi şiddet ve daha bir çok toplumsal alanda kullanılan şiddet dili. Bu çalışma, tüm bu olumsuz koşullarda beyin gelişimini tamamlamaya çalışan çocukların, şiddet ve şiddet içerikli uyaranlar karşısındaki olumsuz gelişimini değerlendirmeyi amaçlarken aynı zamanda toplumsal ve bireysel şiddetin diğer bir kurbanı olan kadınların beyin yapılarının örtülü ve sistematik şiddet karşısındaki değişim sürecini de ele almayı amaçlamaktadır. Çalışma kapsamında şiddetin tanımı yapılarak, kadınların ve çocukların şiddet ve şiddet içerikli uyaranlara bağlı olarak beyin gelişimlerindeki olumsuz etkiler üzerinde durulacaktır. Bu alanda yapılmış araştırmalar ve değerlendirmeler çalışmanın ana eksenini oluştururken, bunun yanı sıra bir zamanlar şiddetin mağduru olan bireylerin şiddet uygulama noktasındaki eğilimleri de nörolojik olarak değerlendirilerek şiddetin toplumsal döngüsünün altı çizilecektir.
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ
**
DERLEME MAKALEMİZ EKTE SUNULMUŞTUR. SAYGILARIMIZLA,
In recent years, we have witnessed an increasing number of cases of violence, both individually and in society. In addition to social polarization and ethnocentric attitudes, cases of interpersonal aggression and violence (especially to women and children) are increasing day by day. While we think that the "instrumental use" of violence in problem solving among people should be in contrast with modernization, we come across the opposite statistic. The tendency to aggression and violence, the impulsive movement is increasing day by day. While evaluating and reflecting on the prevalence of violence in this sense, we suddenly encounter a concept of violence that is implicitly idealized. It is the language of violence used in militaristic and social narcissistic policies around the world, violence figures idealized in media and similar visual communication tools, gangs in schools, domestic violence and many other social areas. While this study aims to evaluate the negative development of children who are trying to complete their brain development in all these adverse conditions, in the face of violence and violent stimuli, it also aims to address the change process of the brain structures of women, who are another victim of social and individual violence, in the face of covert and systematic violence. Within the scope of the study, the definition of violence will be made and the negative effects on the brain development of women and children due to violence and violent stimuli will be emphasized. While the researches and evaluations made in this field constitute the main axis of the study, the tendency of individuals who were once victims of violence to use violence will also be evaluated neurologically and the social cycle of violence will be underlined.
**
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Gelişim Psikolojisi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Proje Numarası | ** |
Yayımlanma Tarihi | 2 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 1 Nisan 2023 |
Kabul Tarihi | 27 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 4 Sayı: 8 |
Gelişim ve Psikoloji Dergisi (GPD) (Journal of Development and Psychology (JODAP)) yılda iki kez yayınlanan uluslararası hakemli ve akademik bir dergidir. e-ISSN 2717-7858