Orta Asya ticaretini bütün yönleriyle antik dönemlerden itibaren üstlenen Soğdlar, MS. II. yüzyıldan itibaren İpek Yolu boyunca bölgesel ticaretlerini uluslararası hale getirmeye başladı. Çin’de Han hanedanı döneminden itibaren, Orta Asya’nın antik ticaret merkezlerinden Çin sınır şehirlerine oradan da Çin içlerine kadar koloniler vasıtasıyla kompleks ve işlek bir ticaret ağı kurdular. IV. yüzyılda Akhunlar gibi Hun kökenli kabilelerin VI. yüzyıldan itibaren ise Türk Kağanlığı’nın Soğd coğrafyasında bir başka ifade ile Mâverâünnehir’deki hâkimiyet döneminde İpek Yolu’nun doğu güzergâhları boyunca kurulan Soğd ticaret ağı, “Kürk Yolu” olarak da adlandırılan kuzey ticaret yollarına Hazar coğrafyasına ve oradan da Kırım’a kadar uzandı. Soğd ticaret ağının kuzey ticaret güzergahıyla bağlantısı ve bu coğrafyada Soğd varlığı çeşitli arkeolojik veriler ve bilhassa dönemin hagiografik eserlerinde izlenebilmektedir. MS. II-VII. Yüzyıllar arasında batı pazarlarının doğu ticaretine açılması özellikle Doğu Roma İmparatorluğu’nda Çin ve Orta Asya mahreçli ticari emtiaya en çok da ipeğe ve ipekli dokumaya yönelik piyasa ortaya çıkması İpek Yolu’nun başat tüccar grubu Soğdların yönünü batıya çevirmesine yol açtı.
Soğd tüccarları Türk Kağanlığı’nın inşa ettiği Pax Turcica sayesinde Asya boyunca güvenli yollar sayesinde ticari güçlerini artırdılar ve kağanlığın diplomatik misyonlarını da üstlenerek bağlantılarını Doğu Roma’ya kadar genişlettiler. Soğdların Doğu Roma pazarlarına ulaşmak için kullandığı ana merkezlerden birinin ise Kerç Boğazı yakınlarındaki Sudak/Suğdak olması ve burada Soğd kolonisinin mevcudiyeti yazılı ve arkeolojik kayıtlar bağlamında muhtemel görünmektedir. Kırım’ın Antik dönemlerde ve Orta Çağ boyunca bozkırdan gelen ticaret güzergâhının nihayetlendiği duraklar arasında olduğuna dair yazılı ve arkeolojik izler söz konusudur. Soğdların kolonileştiği VI. yüzyılda Hazar coğrafyasını da kontrol eden Türk Kağanlığı’nın batı sınırını teşkil ediyordu. Kırım Sudak’ta Soğd varlığı üzerine etimolojik bağlantıların yanı sıra bölgedeki Hristiyan rahiplerin anlatıları ve kayıtları güçlü kanıtlar sunmaktadır. Nitekim Türk Kağanlığı’nın 570’te ve sonraki yıllarda Doğu Roma’ya gönderdiği Soğdlardan müteşekkil elçilik heyetlerinin diplomatik girişimleri sonrasında tutulan kayıtlarda Karadeniz ve çevresinde Orta Asya ve Soğd kökenli kişi adlarına rastlanılmaktadır. Yine Doğu Roma elçisi Klikyalı Zemarkos/Zemarchus, Kırım üzerinden seyahat ederek Türk Kağanlığı’nın liderleriyle görüşmüştür. Türk Kağanlığı hazinesinde biriken binlerce top Çin ipeğini Sasani ticaret yolları üzerinden Batı pazarlarına ulaştırma denemesi başarısızlıkla sonuçlanan Türk Kağanlığı’nın Soğdlu tüccarları, yeni bir güzergâh oluşturma için doğrudan Doğu Roma ile temasa geçerek Kuzey ticaret yolunu ipek ticaretinin güzergahlarından birine dönüştürmeyi hedeflemiştir. Bu ekonomi-politik bağlamında Hazar-Kafkasya ve Karadeniz’in kuzey bozkırları yeni bir ticari canlılık dönemine girmiştir. Soğd ticaret pratiğinin klasik usullerinden biri ticaret üssü inşa etmek yahut mevcut bir ticaret üssünü dönüştürmekti. Buradan yola çıkarak VI. yüzyılda Doğu Roma için Kırım’ın ve spesifik olarak Sudak liman kentinin Türk-Soğd dünyasına açılan bir kapıya dönüştüğü iddia edilebilir. Bu çalışmada, Doğu Roma, Sasani ve Soğd kayıtlarından yola çıkılarak Soğdların Hazar coğrafyası ve Kırım’a ulaşan ticari bağlantıları ve Kırım’daki varlığı, maddi deliller, tarihi kayıtlar ve etimolojik bağlantılar üzerinden irdelenerek Karadeniz ticaretindeki ve kent kültüründeki Soğd varlığı ve etkileri tartışılacaktır.
The Sogdians, who have undertaken all aspects of Central Asian trade since ancient times, began to internationalize their regional trade along the Silk Road in the 2nd century AD. Starting from the Han dynasty in China, they established a complex and busy trade network through colonies from the ancient trade centers of Central Asia to the Chinese border cities and from there to the interior of China. In the fourth century, the Sogdians expanded their trade networks under the rule of tribes of Hunnic origin, such as the Akhun/White Huns. Following them, the Sogdian trade network, which was established along the eastern routes of the Silk Road during the domination of the Turkish Khaganate in the Sogdian geography and Transoxiana from the sixth century onwards, extended to the northern trade routes, also called the “Fur Route”, to the Caspian geography and from there to the Crimea. The connection of the Sogdian trade network with the northern trade route and the Sogdian presence in this geography can be traced in various archaeological data and especially in hagiographic works of the period. The opening of western markets to eastern trade between the second and seventh centuries AD, especially the emergence of markets for commercial commodities originating from China and Central Asia in the Eastern Roman Empire, especially for silk and silk textiles, led the Sogdians, the dominant merchant group of the Silk Road, to turn their direction to the west.
Thanks to the Pax Turcica built by the Turkic Khaganate, the Sogdian merchants increased their commercial power thanks to the safe routes throughout Asia, and by undertaking the diplomatic missions of the Turkic Khaganate, they expanded their connections to the Byzantine Empire. It seems possible that one of the main centers used by the Sogdians to reach the Eastern Roman markets was Sudak/Sugdak near the Kerch Strait and the existence of a Sogdian colony there, in the context of written and archaeological records. There are written and archaeological traces indicating that Crimea was among the terminals where the trade route from the steppe ended in ancient times and during the Middle Ages. In the 6th century, when the Sogdians were colonized, it constituted the western border of the Turkish Khaganate, which also controlled the Caspian geography. The narratives and records of Christian priests in the region provide strong evidence and the etymological connection to the Sogdian presence in Sudak, Crimea. In addition, in the records kept after the visits of the embassy delegations consisting of Sogdians sent by the Turkish Khaganate to Byzantium in 570 and in the following years, names of people of Central Asian and Sogdian origin were found in and around the Black Sea. In addition to these, the Byzantine ambassador Zemarchus traveled through Crimea and met with the leaders of the Turkish Khaganate. The Sogdian merchants of the Turkish Khaganate, whose attempt to deliver thousands of rolls of Chinese silk accumulated in the treasury of the Turkish Khaganate to Western markets via the Sassanid trade routes failed, contacted Eastern Rome directly to create a new route. The Sogdians aimed to turn the Northern trade route into one of the silk trade routes. In this economic-political context, the northern steppes of the Caspian-Caucasus and the Black Sea have entered a new period of commercial vitality. One of the classic methods of Sogdian trade practice was to build or convert an existing trade base. Based on this, it can be claimed that Crimea, and specifically the port city of Sudak, became a gateway to the Turkish-Sogdian world for the Eastern Romans in the sixth century. In this study, based on Byzantine, Sassanid, and Sogdian records, the commercial connections of the Sogdians reaching the Caspian geography and Crimea and their presence in Crimea will be examined through material evidence, historical records, and etymological connections, and the Sogdian activities and effects in the Black Sea trade and urban culture will be discussed.
Sogdiana Sogdian trade Crimea Sudak/Sugdak Turkish Khaganate
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Öncesi Türk Tarihi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |