XVIII. yüzyıl, dünya tarihinin dönüm
noktalarından biri olan 1789 Fransız Devrimi’ne tanık olmuştur. Bu yıllarda
sistemleşen milliyetçilik fikri, Osmanlı hâkimiyeti altında olan Balkan Yarımadasını
da etkilemiş, orada varlığını sürdüren milletleri kendi devletlerini kurmaya
sevk etmiştir. Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altında yüzyıllar boyunca
varlıklarını devam ettiren Bulgarlar da XIX. yüzyıldan itibaren kendi ulus
devletlerini kurmak için harekete geçmişlerdir. Bulgar kimliği ve buna bağlı
olarak kendi millî devletlerini inşa etme düşüncesi, ilk önce Fener Rum
Patrikhanesine karşı olarak gelişmeye başlamıştır. Rahip Paissiy ile başlayan
Bulgar millî uyanışı, takipçileri tarafından ‘Yeniden Doğuş’ (Vıvrajdenyi)
adıyla anılmıştır. Bulgar kimliğinin fikri temellerinin atılmasını müteakip
aksiyon safhasına geçilmiştir. XIX. yüzyıl ortalarına gelindiğinde ise başta
Rusya olmak üzere, Osmanlı Devleti’nin topraklarına sahip olmak isteyen diğer devletler, Osmanlı Devleti’ne karşı girişilen askerî hareketlere
destek vermişlerdir.
Yapılan mücadeleler neticesinde
Bulgaristan, 1878 yılında özerklik ilan etmiş; 1908 yılında ise bağımsızlığını
kazanmıştır. 1908 yılından sonra da Bulgaristan topraklarında, hakları
anlaşmalarla güvence altına alınan büyük bir Türk nüfusu yaşamaya devam etmiştir.
Ancak Bulgar yöneticiler, anlaşmalarla güvence altına alınan bu hakları zamanla
keyfi olarak değiştirmiş; hatta bazı durumlarda yok saymışlardır. Diğer bir
deyişle Bulgarların, kendi millî devletini kurmasıyla azınlık durumuna düşen
Türklere karşı izlenen politikalar da değişmiştir.
Hazırlanan çalışma, literatürde
bulunan kaynaklar ışığında, 1878-1989 yılları arasında Bulgaristan’da iktidarda
olan hükümetlerin Türklere yönelik
uyguladıkları politikalara genel olarak değinerek bu politikaların somut
bir yansıması olan ve 1985-1986 yıllarında Türkler için tekrardan açılan Belene
Toplama Kampı üzerine odaklanacaktır.
Asimilasyon Belene Toplama Kampı Bulgar milliyetçiliği Rusya
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 28 Aralık 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 1 Sayı: 2 |