Amerikan Bağımsızlık Bildirgesi, Fransız İhtilali ve Viyana Kongresi’nin ardından günümüz Avrupa Devletlerinin sınırları şekillenmeye başlarken bu sınırlar içerisinde yaşayan toplumları “tanımlama” anlayışı da değişmiştir. Milliyetçiliğin ideolojik olarak hükümetlerin gündeminde olması, hâkim ideoloji çerçevesinde topluma yön verilmesi ile sonuçlanmıştır. Yönetimler tarafından toplumu kendi baskın görüşleri altında toplayabilmek için çeşitli araçlar üretilmiştir. Bu süreçte kentler, toplumsal dönüşüme neden olan esas araçlardan biri olarak öne çıkmıştır.
Medeniyetin beşiği olarak göz önünde bulundurulan kentler, tarih boyunca baskın ideolojinin nesiller arası aktarımını sağlayan dinamiklerden olmuştur. Kentlerin kırsal bölgelere nazaran her türlü imkana sahip olması, bu bölgelerin demografik merkez haline gelmesini sağlamıştır. Kentlerde ortaya çıkan demografik üstünlük, topluma aynı ülkü etrafında birleşme imkanı verdiği gibi, benzer davranış şekilleri geliştirmede de etkili olmuştur. Hususi olarak ulus devletlerin ortaya çıkışı, kentsel alanda ulusal figürlerin artmasına, nüfusun bu sembollerle etkileşimine ortam hazırlamıştır. Parklar, caddeler, sokaklar, çeşitli özel ve kamusal alanlar kent içerisinde kentsel mekanlara örnek oluşturmaktadır. Ulus düşüncesine paralel olarak kentsel mekanlar, ulusal sembollerle süslenmiş; toplum üzerinde etkisi güçlü olan figürler ön plana çıkarılmıştır. Böylelikle kent mekanları aracılığı ile ulusal kent kimliği oluşturma eğilimi başlamıştır.
Kentsel mekanlara örnek teşkil eden alanlardan biri de meydanlardır. Toplanma, sosyalleşme, buluşma, zaman geçirme gibi çeşitli taleplere cevap veren meydanlar, kentin stratejik alanlarında konumlanır. Hem bireyler hem de araçlar için işleve sahip meydanlar, kent içi ulaşımın yoğun olarak yapıldığı, insanlar arası iletişimin kurulduğu, kolektif bilincin hem aktarıldığı hem de diri tutulduğu alanlardır. Günlük ihtiyaçların yanı sıra meydanlar, ulusal bilincin oluşturulmasında da önemli işlevlere sahiptir. Egemen güç tarafından ulusallaştırılan meydanlar, ideolojiler ekseninde dönüşüme uğramışlardır. Ulusal imgelerin eklenmesi ile de meydanlar, ulus kimliğin oluşumuna katkıda bulunmaktadırlar. Bu kentsel mekanların bir kısmı Kafkasya’nın en önemli merkezlerinden biri olan Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de konumlanmaktadır.
Tarihi geçmişe sahip Bakü 19. yüzyılın başından itibaren Rusların hâkimiyeti altında kalmıştır. 1918- 1920 yılları arasında Azerbaycan Halk Cumhuriyeti’nin bağımsız şehri olarak literatürde yer almasına karşın; hemen sonrasında Sovyetler Birliği’nin yönetimine geçmiştir. Rus kültürünün baskın olduğu dönemde Bakü, siyasi ideolojiye paralel olarak çeşitli değişimlere uğramıştır. Rus medeniyetini ön plana çıkarmak, Rus dilini kentsel alanda yaygın hale getirmek, toplumu Rus ideolojisi altında birleştirmek, Rus yönetimlerinin temel amaçlarından olmuştur. Bu amaçlar doğrultusunda Bakü’nün tasarımı siyasi düşünceye hizmet edecek şekilde gerçekleşmiştir.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından geçmişin izlerini silip, kendi milli ideolojisini kurmaya çalışan Azerbaycan, bu politikaya uygun olarak birtakım adımlar atmıştır. Bakü ulus düşüncesinin sergileneceği temel mekanlardan biri olarak düşünülmüş, bu doğrultuda kurgulanmıştır. Çalışmada meydanların kentsel alandaki yeri araştırılarak Bakü’de bulunan 20 Yanvar, Azadlık ve Fevvareler meydanının ulus kimliği üzerindeki etkisi değerlendirilmiştir.
After the American Declaration of Independence, the French Revolution, and the Congress of Vienna, the borders of today is European States began to take shape, and the understanding of "defining" the societies living within these borders also changed. The fact that nationalism is ideologically on the agenda of governments has resulted in giving direction to the community within the framework of the dominant ideology. Various tools have been produced by the administrations to gather the society under their prevailing views. In this process, cities have become one of the main tools that cause social transformation.
Cities, considered the cradle of civilization, have been one of the dynamics that ensure the transmission of the dominant ideology throughout history. The fact that cities have all kinds of opportunities compared to rural areas has enabled these regions to become demographic centers. The demographic superiority that emerged in the cities allowed the society to unite around the same ideal and became influential in developing similar behavior patterns. In particular, the emergence of nation-states has prepared the environment for the increase of national figures in the urban area and the interaction of the population with these symbols. Parks, avenues, streets, various private and public spaces are examples of urban spaces within the city. In parallel with the idea of the nation, urban spaces are decorated with national symbols; figures that have a strong influence on society are brought to the fore. Thus, the tendency to create a national urban identity through urban spaces has begun.
One of the areas that set an example for urban spaces is squares. The squares, which respond to various demands such as gathering, socializing, meeting, and spending time, are located in strategic areas of the city. Squares, which have a function for both individuals and vehicles, are the areas where urban transportation is made intensively, communication between people is established, and collective consciousness is transferred and kept alive. In addition to daily needs, squares also have important functions in creating national consciousness. The squares, which were nationalized by the sovereign power, have been transformed on the axis of ideologies. With the addition of national images, squares contribute to the formation of national identity. Some of these urban spaces are located in Baku, the capital of Azerbaijan, one of the most important centers of the Caucasus.
Baku, which has a historical past, has been under the rule of the Russians since the beginning of the 19th century. Although it was included in the literature as an independent city of the Azerbaijan Democratic Republic between 1918-1920, it soon came under the rule of the Soviet Union. When the Russian culture was dominant, Baku underwent various changes in parallel with the political ideology. Bringing the Russian civilization to the forefront, making the Russian language widespread in the urban area, and uniting the Russian ideology have been among the main goals of the Russian administrations. In line with these purposes, the design of Baku has been realized in a way that will serve this political thought.
Following the dissolution of the Soviet Union, Azerbaijan, which tried to erase the traces of the past and establish its national ideology, took some steps by this policy. Baku has been considered one of the main venues where the idea of the nation will be exhibited and has been built in this direction. In the study, the place of the squares in the urban area was investigated, and the effect of 20 Yanvar, Azadlık, and Fevvareler squares in Baku on the national identity was evaluated.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 19 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 8 |