Vergi, kamu harcamalarını finanse etmek üzere, yasalara uygun olarak, gerçek ve tüzel kişilerden cebren alınan maddi ve karşılıksız bir yükümlülüktür. Vergileme ilkeleri ve bu ilkelerin Anayasal dayanağının oturtulduğu Anayasanın 73. Maddesinde; “herkes” tabiri genellik ilkesini, “mali gücüne göre” tabiri mali güç ilkesini, “vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı” adalet ilkesini, “vergi, resim, harç vb. mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır” tabiri ise kanunilik ilkesini ifade etmektedir. Bu çalışma vergileme ilkelerinin, vergi mükellefleri ve devlet açısından sınırlayıcı önemine dikkat çekerek, Danıştay kararları dolayında değerlendirmesini ve bu alanda literatüre katkı sağlamayı amaç edinmektedir. Çalışmada; “Adam Smith Vergileme İlkeleri” ve mevcut “Anayasal Vergileme İlkeleri” arasından, Danıştay Dava Daireleri ve Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu içtihatlarında yer verilenler; ilkelerin mahiyeti, hukuksal normlara ve vergileme ilkelerinin amacına uygunlukları açısından değerlendirilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 7 Sayı: 21 |
Dergimiz ULAKBİM tarafından izlenmekte, ASOSINDEX, SOBİAD ve EUROPUB tarafından taranmaktadır.