Particularly
in the last two decades a group of young philosophers from different parts of
the world have initiated an objection against Kant. Though these philosophers
are not always in complete aggrement with each other with regard to what they
put instead of Kant, they are almost in full aggreement in their arguments
against Kantian epistemology. These young philosophers call themselves as “realists”
and like to develop a new realist ontology which is going to be away from
anthropocentrism of any kind, yet remaining faitfull to the reality as mcuh as
possible. According to these philosophers Kantian epistemology is the one that
they have to overcome if they are to achieve this quite a challenging task.
This piece of work aims to introduce this new debate and answer in what sense
these emerging realist movement needs to break up with Kantian epistemology.
Özellikle son
yirmi yılda, dünyanın farklı bölgelerinden görece genç bir grup filozof Kant
felsefesinin bazı unsurlarına karşı bir itiraz dillendirmeye başladı.
Kendilerine yeni gerçekçilik teması altında farklı adlar veren bu filozoflar,
her ne kadar Kant’ın yerine ne konacağı konusunda hemfikir olmasalar da, Kantçı
epistemolojinin belli bazı vurgularına karşı tam bir fikir birliğinde gibi
görünmekteler. Felsefe ve felsefi ontolojide “gerçekçi” bir perspektifi
benimsediklerini vurgulayan bu isimler, gerçekliğin spekülatif de olsa yaratıcı
bazı araştırma yaklaşımları yoluyla anlaşılabileceğini, bu araştırmada insan
merkezciliğin (anthropocentrism)
hiçbir türüne yaklaşmamak kaydıyla ve buna karşın, gerçekliğe üst seviyede bir
bağlılığın olanaklı olduğunu göstermeyi amaçladıklarını vurgulamaktalar. Bu gerçekçi
ontoloji araştırmasının taraflarına göre vaat ettikleri gerçekçilik ancak
Kantçı epistemoloji ve onun kısıtlayıcı kabullerini aşmakla olanaklıdır. Bu
çalışmada, sözü edilen yeni gerçekçi ontoloji arayışlarının çözümlemesi ve
Kantçı epistemolojiyle girştikleri tartışmanın irdelenmesi amaçlanmaktadır.
Bölüm | Araştırma Makalesi |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2017 |
Gönderilme Tarihi | 8 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 5 Sayı: 2 |
Tarandığımız Dizinler:
e-ISSN: 2148-5232