Günümüzde sağlık, çoğunlukla hastane ve
hekim çerçevesinde ele alınan bir konudur. Ancak konunun diğer boyutunu, hasta
ve onun içinde yaşadığı toplum oluşturmaktadır. Hastanın içinde yaşadığı
toplumun, sağlık ve hastalık kavramına yaklaşımı, genel sağlık sistemi
açısından son derece önemlidir. İyilik halinin ne olduğu, nasıl korunması gerektiği,
hastalığın ne olduğu, hastalığa karşı nasıl bir tutum takınılacağı, hastalığın
ne kadar ciddiye alınması gerektiği vb. birçok konu bireyin içinde yaşadığı
toplumsal ilişkiler sistemi tarafından belirlenir.
Bu durum, sağlık olgusunu sosyolojik bir olgu
olarak gündeme getirir. Birey, bir sağlık sorunuyla karşılaştığında, öncelikle
hastane, hekim, eczane gibi modern sağlık sisteminin tüm aşamalarını
tüketmemektedir. Aksine içinde yaşadığı toplumun hastalık ve sağlıkla ilgili
kültürüne göre bir değerlendirme yapmakta, beklemekte ve gelenekten kaynaklanan
birtakım uygulamaları deneyebilmektedir. Bu anlamda, Asya’dan Avrupa’ya her toplumun,
yüzyıllar içinde elde ettikleri tecrübe ve deneyimlere bağlı olarak
yarattıkları birtakım geleneksel tedavi usulleri vardır. Aydınlanma düşüncesine
dayalı modern pozitivist tıp anlayışı, bütün bu geleneksel sağlık
uygulamalarını sistem dışına atsa da bu uygulamaların hala varlığını
sürdürdükleri görülmektedir. Tüketim endüstrisine eklemlenmeden, varlığını
sınırlı olarak sürdüren bu tür uygulamalar, sosyolojik ve antropolojik veriler
niteliğindedir. Toplumun insan ve evren anlayışı, insan ve doğa ilişkiler
hakkında değerli değerli ipuçları verebilirler.
Bu anlayışla çalışmamızda, Afyon ili,
Bolvadin ilçesine bağlı, Dişli Kasabası’nda, insanların hangi sağlık
sorunlarını, ne tür geleneksel tedavi şekilleriyle çözdükleri ortaya konmaya
çalışılmıştır.
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 6 Sayı: 4 |