Amaç: Meme kanseri dünya genelinde kadınlarda en sık görülen kanser türüdür ve tanı anındaki evre prognoz için önem arz etmektedir. Kanser taramalarında artış, beslenme alışkanlığı değişiklikleri, görüntüleme yöntemlerindeki gelişmeler ve toplumsal farkındalığın artması gibi faktörlerin, zaman içerisinde tanı anındaki evreyi etkileyebildiği düşünülmektedir. Bu nedenle araştırmada iki farklı yıl aralığında teşhis edilen meme kanseri hastalarında tanı anındaki evreler karşılaştırılmıştır. Yöntem: Araştırma Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürütülmüştür. Araştırmaya 2010-2012 ve 2014-2016 yılları arasında histopatolojik olarak meme kanseri tanısı konulmuş hastalar (403 hasta) dahil edilmiştir. Hasta dosyaları retrospektif olarak taranmıştır. Veri toplanması doküman analizi tekniği ile yapılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde SPSS 23 programı kullanılmıştır. Bulgular: Araştırma kapsamında meme kanseri hastalarının %50,9’u erken evrede, %41,5’i lokal ileri evrede, %7,6’sı ise metastatik evrede saptanmıştır. 2010-2012 yılları arasında meme kanseri tanısı alan hastaların %50’si erken evrede tanı alırken bu oran 2014-2016 yılları arasında %51,8‘dir. Sonuç: Araştırma bulgularına dayalı olarak bu çalışmada meme kanseri hastalarının en fazla erken evrede tanı aldıkları belirlenmiştir. Erken evrede tanı alan hastaların oranlarında 2010-2012 tarihleri arasında tanı alanlara göre 2014-2016 tarihleri arasında tanı alanlarda %1,8’lik artış görülmüştür. Ayrıca lokal ileri evrede (LİE’de) azalma ve metastatik evrede (ME’de) artış görülmüştür, ancak bu sonuçlar istatistiksel açıdan anlamlı bulunmamıştır.
Objective: Breast cancer is the most common type of cancer among women across the world and the stage at diagnosis is of vital importance in prognosis. It is believed that factors such as an increase in cancer screening, changes in eating habits, improvements in imaging methods, and increased social awareness of cancer may influence the stage at the time of diagnosis over time. Therefore, the stages at the time of diagnosis were compared in breast cancer patients diagnosed in two different periods. Method: The study was conducted at the Faculty of Medicine of Karadeniz Technical University. The study recruited all patients (403 patients) who were histopathologically diagnosed with breast cancer between 2010 and 2012 and between 2014 and 2016. The study used a retrospective study design and sought to describe cases on their own merit. The data were collected using document analysis. Statistical analysis was performed using SPSS software version 23. Results: Within the scope of the study, 50.9% of breast cancer patients were detected in the early stage, 41.5% in the locally advanced stage, and 7.6% in the metastatic stage. While 50% of the patients diagnosed with breast cancer between 2010-2012 were diagnosed at an early stage, this rate was 51.8% between 2014-2016. Conclusions: The analysis results showed that the majority of breast cancer patients were diagnosed at an early stage. The rate of patients diagnosed at an early stage increased by 1.8% between 2014 and 2016 compared to those diagnosed between 2010 and 2012. Additionally, there was a decrease in the locally advanced stage and an increase in the metastatic stage; however, these results are not statistically significant.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 19 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 11 Sayı: 1 |