Toplumun
işleyişinde ve varlığını sürdürmede çatışmanın oynadığı rol, toplumsal
düzenliliğin anlaşılmasında önemli bir nokta olarak kabul edilmektedir. Bir
olgu olarak toplumsal hareketler, toplumsal düzenin çatışmalarla sürdürüldüğü
yolundaki kanaatleri güçlendiren ve aynı zamanda politik bir varlık olarak
toplumun yeniden değerlendirilmesini sağlayan önemli konulardan biridir. Bu
açıdan bakıldığında toplumsal hareketler bir çatışmayı, düzenlilik içerisinde
bulunan toplumun kendi içinde yaşadığı çatışma durumunu, mücadele etme ve
direnme stratejilerini ifade etmektedir.
Diğer taraftan, görsel yayıncılığın basılı yayıncılıktan önemli bir pay
aldığı günümüzde yayıncılığın yeni yüzü olarak karşımıza çıkan internet, kısa
zamanda diğer yayıncılık biçimleri arasında oldukça iyi bir konuma
yerleşmiştir. Bu yöndeki toplumsal hareket çalışmalarına bakıldığında,
internetin kullanımının son 20 yıldır önemli bir konu olarak değerlendirildiği
görülmektedir. Öyle ki, toplumsal hareket çalışmalarında bu teknoloji ile birlikte
kısa sürede artış olduğu da gözlenmiştir. Bu çalışma, 2017’nin son ayında ABD
Başkanı Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesi üzerine
başlayan tepkilerin nasıl kısa bir sürede toplumsal harekete dönüştüğünü
incelemiştir. İnternetin, toplumsal hareketlere hızlı, ucuz ve daha geniş bir
alanda katılım sağladığı varsayımından hareketle tasarlanan çalışmada,
Change.Org ve ulusal basında yer alan Kudüs kararını protesto hareketi ve
söylemleri ele alınmıştır. İçerik analizi yöntemiyle incelenen söylemlerde,
toplumsal hareketin temelini oluşturan kolektif kimliğin ve “biz” unsurunun
oluştuğu gözlemlenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 5 Sayı: 13 |