In this qualitative study, the reflection of private security on internal security is mainly discussed through the “private securitization” concept and its position in the theoretical pool. The main argument of the study is “Private security, which is seen as one of the consequences of stressful and risky lifestyles, has reached a controversial quantity by being introduced into even the most secluded points of life with its predominantly Westernized quality and quantity that different security theories can justify.” The main findings of the research are as follows: Private security has a high share in securitization; the quality-quantity balance of the sector in developed and developing countries varies; there is a need for a globally branded structure in the service; Turkey has the opportunity to restructure the sector through ancient security codes; and finally, if the current perspective of private security, which contains double standards, is maintained, there are risks that may be swung away from the legitimate ground at any time. As a result, it is concluded that “Private security cannot achieve a service standard of comprehensive effectiveness and efficiency without a training-oriented improvement”.
Security Private Security Private Securitisation Country Education
Nitel bu çalışmayla ağırlıklı olarak özel güvenliğin iç güvenliğe yansıması, “özel güvenlikleştirme” kavramı üzerinden ele alınmış ve kuramsal havuzdaki pozisyonu irdelenmiştir. Çalışmanın temel argümanı “Stresli ve riskli yaşam şeklinin sonuçlarından biri görülen özel güvenlik, ağırlıklı olarak Batı’ya uyarlı niteliği ve farklı güvenlik kuramlarıyla gerekçelendirilebilecek niceliğiyle hayatın en tenha noktalarına dahi sokularak tartışmalı bir niceliğe ulaşmıştır.” olarak belirlenmiştir. Araştırmanın ana bulguları şunlardır: Özel güvenliğin, güvenlikleştirmede yüksek pay sahibi olduğu; sektörün, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki nitelik-nicelik dengesinin değişkenlik arz ettiği; hizmette, küresel ölçekte markalaşmış bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu; Türkiye’nin, kadim güvenlik kodları üzerinden sektörü yeniden yapılandırma imkanına sahip olduğu ve son olarak ise özel güvenliğin, çifte standartlar barındıran halihazırdaki perspektifinin sürdürülmesi halinde, her an meşru zeminden savrulacak riskler barındırdığı temalarında düğümlenmektedir. Sonuç olarak “Özel güvenlikte, eğitim odaklı bir iyileştirme yapılmadan, kapsamlı etkinlik ve verimlilikte bir hizmet standardı yakalanamaz” tezine ulaşılmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 22 Ağustos 2023 |
Gönderilme Tarihi | 26 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 19 Sayı: 45 |