Savaş ya da bir başka ifadeyle “organize şiddetin” son on bin yıllık döneme ait bir olgu olduğu konusunda genel bir uzlaşı vardır.1 Bu uzun geçmişe paralel olarak savaşa dair yüzlerce farklı tanım ve kavram bulunabilir. Örneğin aydınlanma filozofu Thomas Hobbes’un kişilerarası bağlamda geliştirdiği tanıma göre savaş “insan doğasına hükmeden rekabet, güvensizlik, şan ve şeref kavgası”dır.2 Buna karşın Thomas Aquinas, çok daha detaylı bir savaş tanımı yapar: “Savaş, açıkça, bir dış düşmana karşı yürütülmekte olan, yani bir milletin başka bir millete karşı yürütmekte olduğu bir olay olup, kavga ise şahıslar arasında, bir şahsın diğer bir şahsa karşı veya bazı şahısların diğer bazı şahıslara karşı yürütmekte olduğu bir olaydır. Fesat, kargaşalık, isyana teşvik ise, tam anlamı ile bir halkın birbirine karşı olan muhalif kesimlerinin mevcudiyetidir.” Clausewitz ise “düşmana irademizi kabul ettirmeye zorlayan bir şiddet eylemi”4 veya “siyasetin başka araçlarla devamı”5 olarak kabul ederek devletin başat aktör olduğu bir savaş tanımı yapmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Askeri Sosyoloji |
Bölüm | Editöryal |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Kasım 2023 |
Gönderilme Tarihi | 1 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 4 Kasım 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 “Yeni” Savaşlar ve “Yeni” Ordular |