İnsanoğlunun yeryüzünde ortaya çıkışından madenleri kullanmaya başlamasına kadar geçen süreç taş devri olarak bilinmektedir. Bir çağa adını veren taş ile insanoğlunun ilk teması, vahşi doğanın tehlikelerinden korunmak amacıyla girdiği mağaralar gibi doğal barınaklarla gerçekleşmiştir. Öncelikle çevresinde bulunan doğal malzemeleri keşfedip kullanan insanoğlu, tarihi insanlık tarihi kadar eski olan taş malzemeyi de ihtiyaçları doğrultusunda kullanmış ve çeşitli şekillerde ondan faydalanmıştır. Avcı-toplayıcı olan primitif insan taştan kap kacak, kase gibi günlük kullanım gereçleri tasarlamış, savunma ve avlanma amacıyla taşları sivrilterek mızrak, balta gibi av malzemeleri üretmiş, ilk mobilyaları da taş malzeme ile yapmıştır.
İlerleyen dönemlerde gıda öğütmek için taş değirmenler yapılmış, heykeller taştan biçimlenmiş; taş malzeme sanatın dili olmuştur. Çin seddi ve bugün bile gizemini koruyan mısır piramitleri gibi dayanıklı anıtsal mimari yapılar taş malzemenin mukavemetli kimliği aracılığıyla tarihe tanıklık etmiştir.
Anadolu’nun eşsiz toprakları Roma, Bizans, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet Dönemine ait sayısız mimari taş eser barındırmaktadır. Hurriler’den Osmanlılar’a kadar çok önemli uluslara ev sahipliği yapan Kadim Harput şehri de taşın mimaride ustalıkla kullanıldığı bölgeler arasındandır. Bunun temel nedeni bölgenin taş malzeme kullanımına elverişli coğrafyasıdır. Bu çalışma kapsamında doğal taşların mimaride kullanımı değerlendirilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla detaylı alan yazın taranmış ve örnek olay metodu kullanılarak yerinde gözlem yapılarak geleneksel Harput konut mimarisini yansıtan Harput Şefik Gül Kültür Evi taş yapılara örnek gösterilerek incelenmiştir.
İlginiz için teşekkürler
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 10 Sayı: 19 |