While some civilizations attribute positive meanings to the concept of death, on which various ideas have been produced by many civilizations in history, death has a negative meaning for some civilizations. But the one common point of civilizations is that death is an undeniable reality. Although human beings seek solutions for many issues, this does not apply to death. Because people are vulnerable to death, each individual approaches death from a different perspective. For some, death acts as a bridge to a new life, while for others it is the beginning of nothingness. The individual's perspective on death is shaped according to his belief, culture and age.
The phenomenon of death; When people are associated with the soul and body, philosophy and belief are at the basis of the formation of these ideas. No matter which axis human thought develops, it always needs a philosophy or belief system. Accordingly, in this study, the attitudes of several philosophers in Ancient Greece and Islamic Civilization towards death are discussed. When discussing the idea of death in Ancient Greece, first of all, philosophers who put forward different ideas of death are evaluated. Although there are philosophers of different opinions in Islamic thought, there are no sharply separate ideas as in Ancient Greek thought. As a matter of fact, the philosopher of each period can attribute more than one meaning to the phenomenon of death within the framework of a certain system. Therefore, unlike the philosophers who were parallel to each other during the period, the philosophers whose views were not parallel with each other will be mentioned.
Tarihte birçok medeniyet tarafından üzerine çeşitli düşünceler üretilen ölüm tasavvuruna kimi medeniyetler olumlu manalar yüklerken kimi medeniyetler için ise ölüm olumsuz bir anlam ifade etmektedir. Fakat medeniyetlerin tek ortak noktası ölümün inkâr edilemez bir realite olduğudur. İnsanoğlu birçok konuda çözüm arasa da bu durum ölüm için geçerli değildir. Çünkü insan ölüm karşısında savunmasız kaldığı için her birey ölüme farklı açıdan yaklaşmaktadır. Kimileri için ölüm yeni bir hayata geçiş için köprü görevi görürken kimi içinde hiçliğin başlangıcıdır. Bireyin ölüme olan bakış açısı onun inanç, kültür ve yaşadığı çağa göre şekillenmektedir.
Ölüm olgusu; insan, ruh, beden ile ilişkilendirildiğinde, felsefe ve inanç bu fikirlerin oluşmasının temelindedir. İnsanoğlunun düşüncesi hangi eksende gelişirse gelişsin daima bir felsefe veya inanç sistemine ihtiyaç duyar. Buna bağlı olarak bu çalışmada da Antik Yunan ve İslam Medeniyetindeki birkaç filozofun ölüme karşı tutumları ele alınmaktadır. Antik Yunan’da ölüm fikri ele alınırken öncelikle birbirinden farklı ölüm düşüncesini ortaya koyan filozoflar değerlendirilir. İslam düşüncesinde ise birbirinden farklı görüşte filozoflar olsa da Antik Yunan düşüncesinde olduğu kadar keskin ayrı fikirler görülememektedir. Nitekim her dönemin filozofu belirli bir sistem çerçevesinde ölüm olgusuna birden çok anlam yükleyebilmektedir. Bundan dolayı dönem içerisinde birbiriyle paralel olan filozofların aksine görüşleri birbiriyle paralel olmayan filozoflara değinilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Eylül 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Creative Commons Atıf-Gayriticari Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Derginin tüm içeriğine açık erişim sağlanmaktadır.
Yayınlanan makaleler öncelikle iThenticate programında taranmaktadır.
Dergimizde yayınlanan makalelerin sorumluluğu yazara ait olup, tüm telif hakları devrolunmuştur.
.