Hâlid el-Bağdâdî, (ö.1827) Batı düşünce,
kültür ve aklının İslam Dünyası'nın her tarafına hâkim olmaya başladığı, İslam âleminin
büyük siyasi, sosyal ve askeri sorunlar yaşadığı bir dönemde yaşamış ilim,
düşünce ve tasavvuf adamıdır. Kelam, tasavvuf ve fıkha dair birden fazla eser,
haşiye ve şerh kaleme alan Hâlid el-Bağdâdî, sadece tasavvuf geleneğini
sürdüren bir şahıs değil, aynı zamanda İslâmî ilimlere hâkim bir şahsiyettir.
Bu yetkinliğini en iyi ortaya koyan onun farklı yerlere ve şahıslara gönderdiği
mektuplarından oluşan Mektûbât isimli eseridir. Diğer unsurlarla
birlikte Mektûbât’ındaki kelâmî unsurların tespit edilmesi önem arz
etmektedir. Nübüvvet ve ona dair
tartışmalar, başta İbrahimi teistik dinler olmak üzere dinle felsefenin ele
aldığı konuların başında gelmektedir. Bunun gibi İslam düşünce tarihinde en
önemli konuların başında hilafet ve imamete dair konular da gelmektedir. Hz.
Peygamber'in vefatının hemen akabinde bu konu birçok açıdan İslam ümmetinin
gündemini meşgul etmiştir. İslam düşünce tarihinde ilk ortaya çıkan Haricilik
ve Şia, siyaset eksenli oluşan fırkalardır. Bu nedenle Kelâmî bir konu olmadığı
halde imamet konusu, ulûhiyet, nübüvvet ve ahiretten sonra kelamın dördüncü ana
konusu olmuştur. Bu çalışmamızda gerek nübüvvet gerekse imamet hakkında Hâlid
el-Bağdâdî'nin yaklaşımını tespit etmeye çalışacağız. İmametin kapsamında ele
alınan siyasetle ilgili diğer bazı önemli hususlara da değineceğiz.
Bölüm | Makale |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Aralık 2017 |
Kabul Tarihi | 23 Kasım 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 38 |
Harran İlahiyat Dergisi-Harran Ilahiyat Journal Creative Commons Alıntı-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.