Öz
Yaşamının neredeyse tamamını yirminci yüzyılda geçiren Peyami Safa, Batı menşeli modernleşmeyle kurtulma çareleri arayan ve arayışları sürecinde neredeyse her alanda ikilik’ler içinde kalan bir neslin mensubudur. Babasız geçen çocukluğun ve hayata erken atılmanın zorlukları yanında; kendini yetiştirme gayretleri, Osmanlı’nın savaş ve bozgunla geçen yıllarını Peyami Safa için daha da çetinleştirmiştir. Kendi kendini yetiştirirken birçok iç hesaplaşma yaşayan yazar, milleti için düşünen ve kurtuluş reçeteleri hazırlayan bir fikir adamı olmayı hiç bırakmamıştır. Türkiye’nin Batılı ve modern çerçevede ilerleyen atılımlarını yakından takip eden Peyami Safa, zamanla kendi içinde geliştirdiği ve yirminci yüzyılda birçok ülkeyle birlikte Türkiye’yi de etkileyen bir düşünce olan korporatizmin savunucusu olmuştur. Peyami Safa, Türkiye’de özellikle devletçiliğin gündeme geldiği yıllarda korporatizmi, Türk milliyetçiliğini koruyan bir düşünce sistemi olarak sonuna kadar savunmuştur. Bu çalışmayla; Peyami Safa’nın yazılarında daha fazla üzerinde durduğu ancak Matmazel Noraliya’nın Koltuğu, Yalnızız romanlarında da kendisini gösteren korporatist düşüncenin ve onun düşünce dünyasının hatta milliyetçiliğinin daha iyi anlaşılması amaçlanmıştır.