Kur’an’ı doğru okumak ve anlamak için çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların bir kısmı, Kur’an’ın dili olan Arapça ile ilgili olmuştur. Bu çalışmalarda bu dilin kuralları tespit edilmiştir. Bu kurallar tespit edilirken Arapçanın şah eseri olarak kabul edilen Kur’an’dan da istifade edilmiştir. Öbür taraftan tespit edilen bu kurallar Kur’an’a uygulanmış, bu kurallar gerekçe gösterilerek bazı kıraatler tercih edilmiştir. Dil kurallarını Kur’an’a uygulayan ve bu açıdan kıraat tercihinde bulunan ilk ve en önemli dilcilerden biri de Kutrub lakabı ile meşhur olan Ebû Ali Muhammed b. el-Müstenîr’dir. Kutrub, Me‘âni’l-Kur’an ve Tefsîru Müşkili İ‘râbih adıyla kaleme aldığı filolojik tefsirinin önemli bir kısmını kıraatlere ayırmıştır. Bunun için çalışmanın konusu olan dil kurallarının kıraat tercihindeki etkisi, Kutrub’un bu tefsiri bağlamında ele alınmıştır.
Bu çalışmada önce kıraat kelimesinin sözlük ve terim anlamları belirtilmiş, kıraat ve dil âlimlerinin kıraatlere olan farklı yaklaşımlarına değinilmiş ve kıraat âlimlerinin, dil kuralları çerçevesinde kıraatleri tercih veya tenkid eden dilcilere yönelttikleri eleştirilere işaret edilmiştir. Ardından Kutrub’un hayatı, mezhebi, hocaları, öğrencileri ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Daha sonra Kutrub’un bu tefsiri bağlamında dil kurallarının kıraat tercihindeki etkisinin üzerinde durulmuştur. Bu kapsamda Kutrub’un özelinde dilcilerin kıraat yaklaşımları hakkında bilgi verilmiş, Kutrub’un kıraat tercihine etki eden dil kuralları başlıklar altında ve örnekler üzerinde irdelenmiştir.
Kıraat âlimleri, Hz. Peygamber’den gelen kıraatleri tespit etmeye çalışmış, bunun için sahih bir senede dayanan, Hz. Osman döneminde çoğaltılan Mushaf nüshalarının en az birisine uygun olan ve bir vecihle de olsa Arapçaya uyumlu bulunan kıraatleri kabul etmiş, diğerlerini reddetmişlerdir. Dilciler ise kıraat değerlendirme ve tercihlerini, dile göre yapmış; dile uygun gördükleri kıraatleri tercih etmiş, dile aykırı buldukları kıraatleri eleştirmişlerdir.
Dilcilerden biri olan ve Mutezile mezhebi mensubu bulunan Kutrub, Basra’da doğmuş, ilmini geliştirmek veya iş bulmak amacıyla Bağdat’a geçmiş, burada Abbasî halifeleri Mehdî veya Hârûn er-Reşîd’in çocuklarını eğitmiş, daha sonra Kerec’e geçerek oranın valisi Ebû Dülef Kasım b. İsa el-‘İclî’nin çocuklarını talim etmeye başlamıştır. Kutrub, vefatından kısa bir süre önce Bağdat’a dönmüş ve orada vefat etmiştir. Kutrub, Me‘âni’l-Kur’an eserinde bir surenin tefsirine geçmeden önce ilgili surenin kelimelerine dair nakledilen kıraatleri zikretmiş ve mezkûr kıraatler hakkında gerekli gördüğü dilsel açıklamalara yer vermiştir. Kıraatlerin senedlerine yer vermeyen ve onları bu açıdan değerlendirmeyen Kutrub, kıraatlerin kârilerini genellikle zikretmiş, bazen zikrettiği kıraatin kârisi hakkında ihtilaf olduğuna işaret etmiştir. Kıraatlerin tabi olunması gereken bir sünnet olduğunu, bu konunun temelini naklin teşkil ettiğini ve kıraatlerin Mushaf hattına uygun olması gerektiğini belirten Kutrub, genellikle Mushaf yazısına uygun olmayan kıraatleri en sona bırakmıştır. Kutrub, kıraatler için dilsel açıklamalar yapmış ve onların dile aykırı olmadığını ispatlamaya çalışmıştır; ancak dile uygunluğu gerekçe göstererek bazı kıraatleri tercih etmiştir. O, tercihlerini ahsen, akyes, aheb ileynâ vb. ifadelerle yapmış, tercih etmediği kıraatleri ise şâz, mergûb anhâ, kabîh vb. tabirlerle ortaya koymuştur. Kutrub bu tercihlerini genellikle lügat ve sarf ilimleri çerçevesinde yapmış, zaman zaman nahiv ilminin kurallarına başvurmuş, az da olsa belagat ilimlerinden de istifade etmiştir. Kutrub, kıraatlerle ilgili değerlendirmelerini tamamen dil üzerinden yapmış, dile uygun bulmadığı mütevâtir kıraatlerin bile şâz olduğunu söylemiş ve onları tenkit etmekten geri durmamıştır. Ayrıca o, dile dayanarak bazı Kur’an kelimeleri için farklı vecihler zikretmiş ve bunların sahih/doğru/güzel olduğunu ifade etmiş; ancak bunların kıraat olarak nakledilmediğini, bunun için Kur’an’ın bu şekilde okunamayacağını belirtmiştir.
There are many studies on how to read the Qur’an and understand it better. Some of these are on Arabic, the language of the Qur’an. In these studies, rules of this language are examined. While setting the rules, the Qur’an, the masterpiece of Arabic, is also referred. In addition, these rules are applied on the Qur’an and some recitation types are preferred, basing on them. The first and one the most important linguists that attribute language rules to the Qur’an and choose recitation types accordingly is Ebû Ali Muhammed b. el-Müstenîr, also known as Quṭrub. Quṭrub devotes much of his philological tafsir works, titled Maʿānī al-Qurʾān and Tefsîru Müşkili İ‘râbih, to recitations. Therefore, while analysing the impact of linguistic rules on choosing recitation type, the main subject in this study, Quṭrub’s works are examined.
The study first defines the term recitation in both literal and conceptual contexts. In the study, recitation and language scholars’ different approaches to recitation are discussed. In addition, recitation scholars’ criticism for linguists who prefer or deny various recitations basing on linguistic rules is examined. Then, Quṭrub’s life, sect, teachers, students and works are presented. The impact of linguistic rules on choosing recitation is discussed, basing on Quṭrub’s afore-mentioned tafsir works. By referring to Quṭrub’s unique style, linguists’ approaches towards recitation are presented. The rules affecting Quṭrub’s recitation preferences are listed and exemplified under certain headings.
Recitation scholars seek to determine various recitation types from the era of the Prophet (PBUH) onwards. To do so, they prefer those that rely on a reliable proof, like the copies of the Qur’an that were reproduced in the era of Osman (His Holiness). They acknowledge those recitations that are consistent with the Arabic language whereas decline others. On the other hand, linguists base on language while determining recitation types. Thus, they approve those that are consistent with the language while deny those that are contrasting linguistic rules.
Quṭrub, one of the linguists who belonged to the Mutezile School, was born in Basra and moved to Baghdad to study or find a job. Here, he taught the children of Mehdî and Hârûn er-Reşîd, the Abbasid caliphates. Then, by moving on to Kerec, he taught the children of Ebû Dülef Kasım b. İsa el-‘İclî, the governor. Quṭrub returned to Baghdad a short while before his death and died there. In his Maʿānī al-Qurʾān, Quṭrub presents recitations of the words in a chapter before he expounds it. He also explains linguistic issues relating to these recitations. Declining proofs of the recitations, Quṭrub refers to reciters, but he sometimes points out that there is a controversy over the reciter. Arguing that recitations are like a Sunnah to follow, basing on narrations and that they have to be consistent with the order of the Qur’an, Quṭrub lists recitations that are inconsistent at the end. Quṭrub gives linguistic explanations on recitations, aiming to prove that they are not contrasting with the language. However, his recitation preferences base on the consistency with the language. He calls the recitations that he prefers as “ahsen, akyes, aheb, ileynâ etc.” whereas he names those he does not prefer as “şâz, mergûb anhâ, kabîh etc.” Quṭrub bases on lexis and grammar studies while making his preferences, sometimes referring to syntax and rhetoric studies, as well. Quṭrub examines recitations by completely relying on language. Thus, he even calls some reported ones which are inconsistent with the language as “şâz” and does not avoid criticizing them. In addition, by basing on the language, he presents different viewpoints on some words in the Qur’an. He names them as true/accurate/beautiful. However, he argues that as these are not reported as recitations, the Qur’an cannot be read in this way.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 15 Şubat 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 45 |