Klasik Türk
edebiyatında farklı konuları işleyen birçok edebî tür bulunmaktadır. Bunlardan biri
hem manzum hem de mensur şekilleri bulunan mektuplardır. Mensur olanların
genellikle münşeat mecmualarında derlendiği mektupların manzum olanlarına ise
divanlarda ve çeşitli mecmualarda rastlanmaktadır. Günümüzdeki haberleşme
amacıyla yazıldıklarını söylemenin pek mümkün olmadığı manzum mektupların
şairlerin hüner göstermek ve farklılık oluşturmak adına yazdıkları
söylenebilir. Edebiyatımızda manzum mektuplar özellikle 16. yüzyılda rağbet
görmüştür. Bunun da en büyük amili bu yüzyıl şairlerinden Deli
Birader sanıyla meşhur olan Gazâlî’nin memleket ve dost hasretini dindirmek
amacıyla Mekke’den İstanbul şuarasına gönderdiği manzum mektup olmuştur.
Bu dönemde manzum mektup
yazmayı tercih eden şairlerden birisi de Sâ’î’dir. Sâ’î, Edirne’de olduğu bir
dönemde tıpkı Deli Birader Gazâlî gibi İstanbul şuarasına bir mektup göndererek
İstanbul’dan ve burada yaşayan eş-dost ve tanıdıklarından istifsarda
bulunmuştur. Şair bu şiirinde dönemindeki şair dostlarından, devrin ileri
gelenlerin bazılarından ve İstanbul’un çeşitli semt ve yapılarından
bahsetmiştir. Bu çalışmada tür olarak divan şiirinin farklı ve renkli bir
cephesini yansıtan bu manzum mektubun şekil ve muhteva özellikleri üzerinde
durularak çeviri yazılı metnine yer verilecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 11 |
ULAKBİM-DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren HİKMET-Akademik Edebiyat Dergisi (Journal Of Academic Literature)
Türk Dili ve Edebiyatı Alanında Yayımlanan Uluslararası Hakemli Bir Dergidir.