Amaç: Endoskopik minimal invaziv yöntemle ven
çıkarılması kullanılmasına rağmen kalp merkezlerinin çoğunda halen
konvansiyonel açık yöntemle ven çıkarılması standart bir uygulamadır. Yara yeri
enfeksiyonları nadir olmakla birlikte sıklıkla sistemik hastalığa sahip obez ve
yaşlı kadınlarda görülmektedir. Enfekte ve nekrotik dokuların debridmanı
gerekli olmasına rağmen yaranın primer mi yoksa Vakum Yardımlı Kapama (VYK)
tekniğiyle mi kapatılması tartışma konusudur.
Gereç ve yöntem: Retrospektif olarak iki farklı merkezden 43
hastada toplam 54 bacak insizyon yarasını değerlendirdik. Dizüstü, diz ve dizin
altında olmak üzere sırasıyla 20, 29 ve 5 bacak yarası incelenmiştir. 20 yaranın 12 si (dizüstündeki), 29 yaranın
18’i (dizaltındaki) ve diz bölgesi üzerindeki bütün yaralar 7,2±0,8 günlük
vakum yardımlı kapama tedavisi kullanıldıktan sonra dikiş atılarak
kapatılmıştır. Diğer yaralar ise debridman sonrasında primer olarak
kapatılmıştır. Bütün hastalara yara yerinden alınan kültür sonucuna göre
duyarlı antibiyotik tedavisi başlanmıştır.
Bulgular: Bütün hastalar kullanılan tekniklerle tamamen
iyileşmiştir. Primer yara kapama yapılan 2 hastada tekrar debridman ve
sonrasında vakum yardımlı kapama cihazı kullanma gereksinimi olmuştur. Pürülan akıntı sadece dizaltı yarası olan 3
hastada görülmüştür.
Sonuç: Safen ven koroner arter bypass cerrahisinde en sık
kullanılan otolog greft olmakla beraber bacak yaraları cerrahi sonrasında
görülen can sıkıcı komplikasyonlardır. Bu yaraların tedavisinde her iki metot
da etkili olmalarına rağmen vakum yardımlı kapama cihazı tekniğinin diz
altındaki yaralar için daha başarılı olduğu görülmektedir. Bu bulgular diz altında daha az cilt altı
doku olmasına veya eşlik eden mikroanjiopatilere bağlı olabilmekle birlikte
daha ileri çalışmalar için adres teşkil etmektedir.
vakum aracılı kapama safen ven koroner arter baypas cerrahisi
yok
yok
Hitit Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Sorumlu Hemşiresi Kelime Özşen'e bu zorlu hasta grubuna karşı gösterdikleri yakın ilgi ve özverileri nedeniyle teşekkür ederiz.
Objective: Although minimally invasive endoscopic techniques
were in use for the harvesting of the vein, conventional open harvesting
technique is almost standard in most heart centers. Infections of the wound may
be seen rarely, especially in older obese females with accompanying systemic
diseases. Debridement of the infected and necrotized tissue is essential
however closure of the wound either primarily or after vacuum assisted closure
(VAC) is of debate.
Materials and methods: We retrospectively evaluated 54 leg incision wounds
in 43 patients from two different centers. 20, 29 and 5 wounds were observed
below on and above the knee respectively. 12 of 20 (below the knee), 18 of 29
(above the knee) and all of knee region wounds were sutured after vacuum
assisted closure treatment which had been lasted for mean 7.2 ±0.8 days. The
remaining wounds were primarily sutured following debridement. All patients had
antimicrobial therapy associated with the wound culture microorganism
sensitivity results.
Results: All patient were treated well with the ongoing
technique. 2 patients in primary closure group were re-debredated and VAC
treatment was initiated. Purulent discharge was observed only in 3 patients who
had below knee wounds.
Conclusion: Saphenous vein is the most common autologous venous
graft material that was used during coronary artery bypass grafting surgery and
wounds on the leg is a bothersome complication after surgery. Treatment of
these wounds with both methods is effective however VAC assisted treatment
seems more successful in wounds below the knee. This finding may be related of
less subcutaneous tissue or accompanying micro-angiopathy which should be addressed
in further studies.
coronary artery bypass grafting surgery saphenous vein vacuum assisted closure
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 2 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 2 Sayı: 2 |
Hitit Medical Journal Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.