Araştırma Makalesi
BibTex RIS Kaynak Göster

Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti

Yıl 2021, Cilt: 19 Sayı: 1, 83 - 117, 30.06.2021

Öz

Nasb, Hz. Ali’ye (r.a.) buğz etmek ve diğer sahabeyi fazilette onun önüne geçirmek demek-tir. İmâmiyye Şîasına göre, Hz. Ali’ye, evlâtlarına ve taraftarlarına karşı olan zümrelere veri-len bir isimdir. Hadisçiler bu düşünceyi taşıyanları ehl-i bid‘at kabul etmiş ve rivâyetlerini çoğunlukla kabul etmemiştir. Kur’ân’dan sonra en sika kaynak olarak kabul edilen Sahîhayn’da haklarında nasb ithamı yapılmış bazı râvîlerin hadisi yer almaktadır. İbn Hacer Hedyü’s-sârî isimli eserinde bunlardan altısının ismini vermiştir. Süyûtî’nin Tedrîbü’r-Râvî isimli eserinde verdiği listede ise yedi râvî yer almaktadır. Bu yedi râvî dışında İbn Hacer’in Tehzîbü’t-Tehzîb ve Takrîbü’t-Tehzîb isimli eserlerinde Nâsıbî omakla itham edildiklerini be-lirttiği başka râvîlerin hadisleri de Sahîhayn’da yer almaktadır. Buhârî ve Müslim ehl-i bid‘at olmakla itham edilen bu râvîlerden hadis rivâyet etmeleri ve bunları Sahîhayn’a almaları se-bebi ile hem Ehl-i Sünnet hem de Şiî kesim tarafından eleştirilmiştir. Buhârî ve Müslim, hem Ehl-i Sünnet hem de Şiî kesim tarafından ehl-i bid‘at olmakla itham edilen bu râvîlerden ha-dis rivâyet etmeleri ve bu hadisleri Sahîhayn’a almaları yüzünden eleştirilmiştir. Ancak Sahîhayn’ı bu gerekçe ile eleştiren Şia’nın önde gelen hadis kaynaklarında Nâsıbî olmakla it-ham edilen râvîlerin rivâyetleri de yer almaktadır. Bu çalışmamızda Nâsıbî olmak ile itham edilen bu râvîler hakkındaki ithamlar ve bu râvîlerin Sahîhayn’daki rivâyetleri incelenecektir.

Kaynakça

  • Abdullah Sellûm es-Sâmerrâî, el-Ġulüv ve’l-fıraḳu’l-Ġāliyye fi’l-ḥaḍâreti’l-İslâmiyye, Bağdad: Dâru Vâsıt 1988.
  • Celâlüddîn Abdurrahmân b. Ebîbekr es-Süyûtî, Tedrîbü’r-r-râvî, thk. Abdülvehhâb Abdüllatîf, Kahîre: Mektebetü Dâri’t-Türâs 1426/2005.
  • Ebû Abdillâh Muhammed b. Abdillâh b. Muhammed el-Hâkim en-Nîsâbûrî, el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn, thk. Mustafa Abdulkâdir Atâ, Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye 1422/2002.
  • Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el-Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, thk. Muammed Abdulmuid Han, Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-ilmiyye ts.
  • Ebû Abdillâh Muhammed b. İsmâîl b. İbrâhîm el-Buhârî, et-Târîḫu’ṣ-ṣagīr, thk. Mahmud İbrâhim Zayed, Beyrut: Mektebetü’l-Mearif 1406/1986.
  • Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî, er-Ruvâtü’s̱-s̱iḳāt el-mütekellem fîhim bimâ lâ yûcibü reddehüm, thk. Muhammed el-Mevsılî, Beyrut Dâru’l-Beşâir 1412/1992.
  • Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmânez-Zehebî, el-Kâşif, thk. Muhammed Avvâme-Ahmed Muhammed Nemr el-Hatîb, Cidde: Dâru’l-Kıble 1413/1992.
  • Ebû Abdillâh Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî, Siyeru A‘lâmi’n-Nubelâ, thk. Şu‘ayb el-Arnaûd-Hüsey el-Esed, Beyrût: Müessesetü’r-Risâle 1417/1996.
  • Ebû Ahmed Abdullâh b. Adî, el-Kâmil fî ḍuʿafâʾi’r-ricâl, thk. Âdil Ahmed Abdulmevcûd-Ali Muhammed Muavvad, Beyrût: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye ts.
  • Ebû Ca‘fer Muhammed b. Alî b. el-Hüseyn b. Mûsâ b. Bâbeveyh el-Kummî, İlelü’ş-Şerâi’, Beyrût: Dâru’l-Murtedâ 1427/2006.
  • Ebû Ca‘fer Muhammed b. Amr b. Mûsâb. Hammâd el-Ukaylî, eḍ-Ḍuʿafâʾü’l-kebîr, Thk. Abdulmu’tî Emîn Kal’acî, Beyrut Dâru’l-Kütübi’l-‘İlmiyye 1404/1984.
  • Ebû Ca‘fer Muhammed b. el-Hasen b. Alî et-Tûsî, Ricâlü’ṭ-Ṭûsî, thk. Cevâd el-Kayyûmî el-İsfehânî, Kum: Müesesetü’n-Neşri’l-İslâmî 1427.
  • Ebû Ca‘fer Muhammed b. Ya‘kūb b. İshâk el-Küleynî er-Râzî, el-Uṣûl mine’l-Kâfî, Beyrut: el-Fecr 1428/2007.
  • Ebû Hâtim Muhammed b. Hibbân b. Ahmed el-Büstî, Kitâbu’s-Siḳāt, Haydarâbâd/Deken: Dâiretu’l-Meârifi’l-Osmâniyye, 1393/1973.
  • Ebû Muhammed Abdurrahmân b. Muhammed b. İdrîs İbn Ebî Hâtim er-Râzî, Kitâbu’l-Cerḥ ve’t-taʿdîl, Beyrût: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1372/1953.
  • Ebû Muhammed İbn Hallâd el-Hasen b. Abdirrahmân b. Hallâd er-Râmhürmüzî, el-Muḥaddis̱ü’l-fâṣıl* beyne’r-râvî ve’l-vâʿî, thk. Muhammed Accâc el-Hatîb, Kahire: Dâru’l-Fikr 1404/1984.
  • Ebû Ömer Yûsuf b. Abdillâh b. Muhammed b. Abdilberr, el-İstîʿâb fî maʿrifeti’l-aṣḥâb, thk. Âdil Mürşid, Ammân: Dâru’l-A’lâm 1423/2002.
  • Ebû Sa‘îd Osmân b. Sa‘îd b. Hâlid ed-Dârimî, Târîḫu ʿOsmân b. Saʿîd ed-Dârimî ʿan Ebî Zekeriyyâ Yaḥyâ b. Maʿî, thk. Ahmed Muhammed Nûr Seyf, Beytût: Dâru’l-Me’mûn li’t-Turâsi 1400/1980.
  • Ebû Zekeriyyâ Yahyâ b. Ma‘în b. Avn el-Mürrî el-Bağdâdî, Târîḫ, thk. Ahmed Muhammed Nur Seyf, Mekke 1399/1979.
  • Ebu’l-Fadl Muhammed b. Mükerrem el-Ensârî İbn Manzûr, “a-s-b”, Lisânu’l-Arab, Beyrut: Dâru Sadr ts.
  • Ebu’l-Fadl Şihâbuddîn Ahmed b. Ali b. Muhammed b. Hacer Askalânî, Fetḥu’l-bârî bi-şerḥi Ṣaḥîḥi’l-Buḫârî, Riyâd: Dârus-Selâm 1421/2000.
  • Ebü’l-Fazl Cemâlüddîn Muhammed b. Mükerrem b. Alî b. Ahmed İbn Manzûr el-Ensârî , “b-d-‘a”, Lisânu’l-Arab (Mekke: Dâru Sâdır ts.
  • Ebü’l-Fazl Şihâbüddîn Ahmed b. Alî b. Muhammed b. Hacer el-Askalânî, Hedyü’s-sârî, thk. Abdülkâdir Şeybe el-Hamd, Riyad: Mektebeti’l-Melik Fehd,1421/2001.
  • Ebü’l-Haccâc Cemâlüddîn Yûsuf b. Abdirrahmân b. Yûsuf el-Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, thk. Avvâd Ma’rûf, Beyrut: Müessesetü’r-Risâle 1403/1983.
  • Ebü’l-Hasen Ahmed b. Abdillâh b. Sâlih el-İclî, Maʿrifetü’s̱-s̱iḳāt, thk. Abdulalîm Abdülazîm el-Bestevî, Medine: Mektebetü’d-Dâr 1405/1985.
  • Ebü’l-Hasen Alî b. Abdillâh b. Ca‘fer b. Necîh es-Sa‘dî (Ali b. Medînî), ʿİlelü’l-ḥadîs̱ ve maʿrifetü’r-ricâl, thk. Mâzin b. Muhammed es-Sirsâvî, Demmâm: Dâru İbni’l-Cevzî 1426/2005.
  • Ebü’l-Hasen Alî b. Ömer b. Ahmed ed-Dârekutnî, Suʾâlâtu’l-Ḥâkim li’d-Dâreḳuṭnî, Thk. Muvaffık b. Abdullah b. Abdülkâdir. Riyâd: Mektebetü’l-Meârif 1404/1984.
  • Ebü’l-Hasen Nûrüddîn Alî b. Ebî Bekr b. Süleymân el-Heysemî, Mecmaʿu’z-zevâʾid ve menbaʿu’l-fevâʾid, thk. Muhammed Abdulkâdir Ahmed Ata’, Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye 1422/2001.
  • Ebü’l-Hüseyn Ahmed b. Alî b. Ahmed en-Necâşî, Ricâlü’n-Necâşî, thk. Seyyid Mûsâ eş-Şebîrî, Kum: Müessesetü’n-Neşri’l-İslâmî 1418.
  • Ebü’l-Kāsım Müsnidü’d-dünyâ Süleymân b. Ahmed b. Eyyûb et-Taberânî, Müsnedü’ş-Şamiyyîn, thk. Hamdî Abdülmecîs es-Selefî, Beyrut: Müessesetü’r-Risâle 1409/1989.
  • Enbiya Yıldırım, Hadis Problemleri, İstanbul: Rağbet Yay. 2007.
  • eş-Şehîdü’s-Sânî, Ravdu’l-Cenân fî şerhi İrşâdi’l-Ezhân, Mevsûâtu’ş-Şehîdis-Sânî içinde, thk. Merkezu İhyâi’t-Türâsi’l-İslâmî, Kum: el-Merkezü’l-Âlî li’s-Sekâfeti’l-İslâmiyye 1 434/2013.
  • Ethem Ruhi Fığlalı, “Hâricîler”, DİA, İstanbul: TDV Yay. 1997.
  • İbn Hacer, Tehzîbü’t-Tehzîb, thk. İbrâhîm ez-Zeybak-Âdil Mürşid, Beyrut: Müessesetü’r-Risâle ts.
  • İbnü’s-Salâh eş-Şehrezûrî, Mukaddimetu İbni’s-Salâh fî ulûmi’l-hadîs, thk. Usâme el-Belhî, Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-Arabi 1431/2010.
  • İsmail Lütfi Çakan, “Ebü’l-Feth el-Ezdî”, DİA, İstanbul: TDV Yay. 1994.
  • Mehmet Efendioğlu, “Sahîh”, DİA, İstanbul: TDV Yay. 2008.
  • Mehmet Said Hatiboğlu, “Müslüman Âlimlerin Buhârî ve Müslim’e Yönelik Eleştirileri”, İslâmî Araştırmalar, 10/ 1-2-3-4 (1999), 1-29.
  • Muhammed b. Alî b. el-Hüseyn b. Bâbeveyh el-Kummî, Meʿâni’l-aḫbâr, thk. Muhammed Kâzım Mûsevî, Kerbela: el-Atebetü’l-Hüseyniyyetü’l-Mukaddese, 1435/2014.
  • Muhammed el-Cevâhirî, el-Müfîd min mu‘cemi ricâli’l-hadîs, Beyrut: Müessesetü’t-Târîhi’l-Arabî, 1430/2009.
  • Mustafa Öz, “Nâsıbe”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: TDV Yay. 2006.
  • Nevevî, Ebû Zekeriyyâ Muhyiddîn b. Şeref, Tehzîbu’l-Esmâ ve’l-Luğât, Beyrut Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye ts.
  • Şahin, Sami, Hadislerde Aşere-i Mübeşşere: Dünyada İken Cennetle Müjdelenenler, Ankara: Yayınevi, 2009.
  • Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Osmân ez-Zehebî, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, thk. Şu‘ayb el-Arnaûd-Hüsey el-Esed, Beyrût: Müessesetü’r-Risâle 1417/1996.
  • Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî, Mîzânü’l-iʿtidâl, thk. Ali Muhammed Muavvad-Âdil A. Abdulmevcûd, Beyrût: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye, 1416/1995.
  • Talat Koçyiğit, Hadis Usulü, Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 2017.
Toplam 46 adet kaynakça vardır.

Ayrıntılar

Birincil Dil Türkçe
Konular Din Araştırmaları
Bölüm Makaleler
Yazarlar

Necdet Aydoğdu 0000-0002-6576-1404

Yayımlanma Tarihi 30 Haziran 2021
Yayımlandığı Sayı Yıl 2021 Cilt: 19 Sayı: 1

Kaynak Göster

APA Aydoğdu, N. (2021). Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti. Hadis Tetkikleri Dergisi, 19(1), 83-117.
AMA Aydoğdu N. Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti. HTD. Haziran 2021;19(1):83-117.
Chicago Aydoğdu, Necdet. “Buhârî Ve Müslim’in Nasb Ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti”. Hadis Tetkikleri Dergisi 19, sy. 1 (Haziran 2021): 83-117.
EndNote Aydoğdu N (01 Haziran 2021) Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti. Hadis Tetkikleri Dergisi 19 1 83–117.
IEEE N. Aydoğdu, “Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti”, HTD, c. 19, sy. 1, ss. 83–117, 2021.
ISNAD Aydoğdu, Necdet. “Buhârî Ve Müslim’in Nasb Ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti”. Hadis Tetkikleri Dergisi 19/1 (Haziran 2021), 83-117.
JAMA Aydoğdu N. Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti. HTD. 2021;19:83–117.
MLA Aydoğdu, Necdet. “Buhârî Ve Müslim’in Nasb Ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti”. Hadis Tetkikleri Dergisi, c. 19, sy. 1, 2021, ss. 83-117.
Vancouver Aydoğdu N. Buhârî ve Müslim’in Nasb ile İtham Edilen Râvîlerden Rivâyeti. HTD. 2021;19(1):83-117.

İlmî Tedrîsâtın Tertîbi Üzerine…

    Her düşünce ve tasavvur, kendi iç bütünlüğü içerisinde bir ilim telâkkîsine sahiptir. İslâmî ilim geleneği de kendi bütünlüğü içerisinde bu telâkkîyi önce inşâ sonra ikmâl etmiştir. Hayatın tabi akışı içerisinde ihtiyaçlar zuhûr ettikçe önce ilmî geleneğinin alt yapısını teşkil edecek ve istidlâle medâr olacak davranış ve deliller cem‘ ve tasnif edilmiş, sonra bunlar konularına göre taksime tabi tutulmuştur. İslâmî ilimlerin teşekkülünün ilk merhalesini teşkil eden cem‘ dönemi diyebileceğimiz bu sürecin ardından yeni bir telif sürecine intikâl edilmiştir.
    İlim dallarının birbirinden ayrışmaya başladığı, konularının kendine haslığı göz önünde bulundurularak hususî eserlerde toplanmaya başlandığı birkaç yüzyıl devam eden bir sürecin ardından, özellikle farklı medeniyetlere ve dinlere mensup kişilerin Müslüman olmaları ile birlikte, onların sahip olduğu birikim ile İslâmî ilimlerin her birinin sahip olduğu kazanımlar mezcedilmeye başlandı. Dolayısıyla tasnif dönemi diyebileceğimiz bu süreci ikinci bir adım, imtizâcın hâsıl ettiği müktesebâtı ise tefekküre doğru atılan ilk adım olarak değerlendirmek mümkündür.
    İlim dallarının, malumâta dayalı inşâdan tefekküre dayalı tasavvura geçişinde söz konusu ara merhale çok önemli bir tesir icra etmiştir. Bugün İslâmî düşüncenin tefekkür temellerinin sağlamlaştırıldığı merhale ve her türlü adımın atıldığ süreç ‘öteki ile karşılaşmanın kazanımlarının’ bize ait tasavvura uygun bir dönüşüme tabi tutulmasından sonra kurgulanmıştır. Öteki ile karşılaşma dönemi diyebileceğimiz bu merhalede mevcut kazanımları edinip üstlenmek, bir ilmi ilim yapan cihet-i vahdesini tespit, konu ve mesâilindeki farklılaşma dolayısıyla yeni ilim dallarının teşekkülü ve küllî tefekkür geleneğinin vazgeçilmez bir parçası olması şeklinde tezâhür etmiştir.
Tefekkür geleneğimizin içinde yer alan ilim ehlinin, bu küllî tasavvuru idrâk etmesi ve tasavvuru teşkil eden bir duruşa sahip olması, mensuplarından söz konusu tasavvuru üstlenecek insanları/ilim ehlini yetiştirmesine bağlıdır. Bu da, içinde doğulan tasavvurun, hâli hazırda ve gelecekte üstlenilip sürdürülmesi için atılması gereken doğru adımları tespit ve tatbik ile mümkündür.
    Geleceği kurgulayacak ilim ehlinin, içinden geldiği toplumdan edindiği ortalama müktesebâtla yetinmeksizin, tedrîs ve ta‘lîm sürecinde işaret edilen ilim dallarından her birinin ‘içselleştirerek’ elde edilmesi umulan kazanımlarını ikmâl etmesi gerekir. Dil, mantık ve irfân birlikteliğinin hâsıl ettiği usûlün kazanımlarının özümsemesi, kendisinde bir küllî tasavvur ve duruşun zâtında vücut bulması bize ait tasavvurun hâsıl olmasının vazgeçilmez yoludur.
Bütünüyle Batı esaslı eğitim-öğretim değerler manzûmesinin kurgulayıp kontrol ettiği dinî eğitim; her şeyden önce bize ait tasavvuru terk etmeyi öncelemiş, ikinci olarak bidâyetten itibaren tedrîs sürecini izleyip kâmil manada içselleştirerek bir tasavvur oluşumunu imkânsız hâle getirmiştir. Bugün, gerek yaygın gerekse örgün din tasavvurunun teşekkülünü sağlayan diyanet, ilâhiyat ve kendine ait tasavvuru keşfedip sürdürememiş medrese-dergâh camiası, farkında olmadan Batı değerler manzûmesi üzerinden ve müsaade edilen sınırlar içerisinde kalan bir tasavvur üretmektedir. Üretilen ‘yeni tasavvurun’ i‘tikâdî, amelî ve zihnî anlamda ilim geleneğimize aykırı bir mahiyet arz etmesi, ötekine ait değerleri destekleyici vasfından kaynaklanmaktadır.
    İşaret edilen hususların farkında olarak yayın faaliyetlerini sürdüren Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) aracılığı ile kendi duruşumuzu ve müşterek tasavvurumuzu keşfe gayret gösteren arayışlara imkân sunmayı önemsiyoruz. Bir başka deyişle, tereddüt ve sapmaların farkına vararak seyrimize devam etmenin mutlak ihtiyacımız olduğunun idrâki içerisindeyiz. Dolayısıyla aklî, kalbî ve zihnî tekâmülü hâsıl eden usûl tasavvurumuzun öncelenmesi, malûmâtın bu tasavvura göre yorumlanması gerektiğini müdrikiz.
Yayın hayatımızın ikinci yirmi yılı içerisinde, faaliyetlerimizi kesintisiz sürdürerek geride bıraktığımız yirmi iki yılın ardından, Hadis Tetkikleri Dergisi’nin bu sayısında; hadis ilimlerinin muhtelif alanlarında ilmî, irfânî ve nazarî alanlara ta‘alluk eden ilginizi çekecek tetkiklere yer verdik. Araştırmacı ve akademisyenlerimizin müktesebâtını yansıtan tetkikler, araştırma notları, bilimsel etkinlik ve kitap tanıtımları bu sayımızda sizlerin ilgisine arz ettiğimiz içeriğimizdir.
    Makaleleriniz ve araştırmalarınızla sağladığınız destekleriniz sayesinde muhteviyâtı daha da zenginleşecek olan Hadis Tetkikleri Dergisi (HTD) kendini keşif gayreti içerisinde olan ilim ehlince bize iletilen her türlü talebe açık olup bütün imkânlarımızı kullanarak talepte bulunanları desteklemeye çalışacağımızın bilinmesini isteriz.
Geride bıraktığımız kesintisiz yirmi iki yıl ve kırk üç sayı boyunca Hadis Tetkikleri Dergisi’ne (HTD) destek olan, sahip çıkan, bizleri cesaretlendiren, yazılarıyla bizi onurlandıran bütün hoca ve kardeşlerimize şükranlarımızı sunarken bundan sonra da HTD’nin imkânlarının, araştırmacılarımızın hizmetinde olduğunu te’yîden ifade istiyoruz.
    Gelecek sayılarımızda görüşmek dileğiyle...
    Saygılarımızla...

İbrahim HATİBOĞLU