Sigmund Freud, dessen Bedeutung bis heute nicht nur für die Psychologie, sondern auch für viele andere wissenschaftlichen Disziplinen unbestreitbar ist, kombiniert in seinem Essay Das Unheimliche (1919) die von ihm gewonnenen Erkenntnisse der Psychoanalyse mit Elementen der Literatur, um auf diese Weise das Phänomen des ‚Unheimlichen’ zu erklären. Doch was genau ist das ‚Unheimliche’? Durch welche Faktoren ist es determiniert? Wie setzt Sigmund Freud seine Erkenntnisse aus der Psychoanalyse ein, um das Phänomen des ‚Unheimlichen’ in der Literatur zu erklären, und damit wiederum dem ‚Unheimlichen’ näher zu kommen? Und welchen Nutzen hat die Synthese aus Literatur- und Psychoanalyse für die Literaturwissenschaft? Ziel des vorliegenden Beitrags ist es, diesen Fragen nachzugehen, indem Sigmund Freuds Studie über Das Unheimliche (1919) gefolgt werden soll. Dabei wird zunächst eine Eingrenzung des ‚Unheimlichen’, die Freud aus etymologischen Überlegungen schöpft, vorgenommen. In einem nächsten Schritt soll die aus der Psychoanalyse abgeleitete Differenzierung des ‚Unheimlichen’ dargelegt werden. Darauf aufbauend wird das ‚Unheimliche’ anhand literarischer Texte konkret betrachtet und mit der psychoanalytischen Deutung Freuds verbunden. Welche Implikationen hieraus für das Phänomen des ‚Unheimlichen’ folgen und welchen Nutzen die Verknüpfung von Literatur- und Psychoanalyse für die Literaturwissenschaft haben kann, soll abschließend betrachtet werden.
Schlüsselwörter: Sigmund Freud, Psychoanalyse, Literaturanalyse.
SİGMUND FREUD’DA YAZINSAL ANALİZ VE PSİKOANALİZİN SENTEZİ OLARAK 'ESRARENGİZLİK' KAVRAMI
Öz: Sadece psikoloji bilimi için değil, aynı zamanda diğer birçok bilim dalı için tartışmasız öneme sahip olan Sigmund Freud, Esrarengizlik (1919) adlı yazısında “esrarengiz” olgusunu açıklayabilmek için psikoanalize dair fikirlerini yazınsal metinlere uyarlamıştır. Böylelikle yazınsal analiz ve psikoanalizi bir araya getirerek disiplinler arası bir sentez ortaya çıkarmıştır. Sigmund Freud’a göre “esrarengiz” olgusu tam olarak neyi ifade etmektedir? Hangi etkenler ile ortaya çıkmaktadır? Sigmund Freud, yazında yer alan “esrarengiz” olgusunu açıklamak ve bununla birlikte bu olguyu genel hatlarıyla açıklığa kavuşturmak için psikoanalize dair kendi fikirlerini nasıl uygulamaktadır? Yazın analizi ve psikoanalizi bir araya getirerek oluşturulan bu sentezin yazınbilim açısından ne tür faydaları bulunmaktadır? Bu çalışmanın amacı, Sigmund Freud’un Esrarengizlik (1919) adlı çalışmasından yola çıkarak yukarıda bahsi geçen araştırma sorularına cevap vermektir. Bu bağlamda öncelikle Freud’un etimolojik düşüncelerle oluşturduğu “esrarengiz” kavramının tanımı yapılacaktır. Sonraki adımda Sigmund Freud’un psikoanaliz fikirlerine dayanarak açıkladığı “esrarengiz” olgusu ile ilgili olarak yaptığı “yaşantıdaki esrarengizlik” ve “kurgudaki esrarengizlik” arasındaki ayrım irdelenecektir. Buna bağlı olarak “esrarengiz” olgusu çalışma açısından uygun olarak nitelendirilebilecek yazınsal metinler örnekleminde ele alınacak ve Freud’un psikoanalitik açıklamalarıyla birleştirilecektir. Sonuç bölümünde ise, Sigmund Freud’un Esrarengizlik (1919) adlı yazısında gerçekleştirmiş olduğu yazınsal analiz ve psikoanaliz sentezi ile “esrarengiz” kavramından hangi çıkarımların yapılabileceği ve bunun yazınbilime hangi faydaları sağlayabileceği tartışılacaktır.
Anahtar Sözcükler: Sigmund Freud, Psikoanaliz, Yazın Analizi
THE 'UNCANNY' IN SIGMUND FREUD AS A SYNTHESIS OF LITERARY ANALYSIS AND PSYCHOANALYSIS
Abstract: Sigmund Freud, a scientist, whose significance in the field of psychology and in many other scientific disciplines is undeniable to this today, merges and implements his psychoanalytical insights to the analysis of literary works in his essay The Uncanny (1919) in order to illuminate the ‘uncanny’ phenomenon. What exactly is the 'uncanny'? By which factors is it determined? How does Sigmund Freud apply his insights from psychoanalysis to explain the phenomenon in literature, and in turn to get closer to the understanding of the 'uncanny' as such? And what is the use of the synthesis of literary analysis and psychoanalysis for literary studies? The aim of this paper is to address these questions by following Freud's essay The Uncanny (1919). First of all, the narrowing of the definition of the 'uncanny' derived from Freud's etymological considerations needs to be carried out. In the following step, the 'uncanny' derived from his psychoanalysis needs to be differentiated into the 'uncanny of experience' and into the 'uncanny of fiction'. On this basis the 'uncanny' is then to be applied specifically to the works of literature resulting in their Freudian psychoanalytic interpretation. In conclusion, the beneficial implications of combining literary analysis and psychoanalysis to the study of the ‘uncanny’ phenomenon and to the literary studies are to be evaluated.
Keywords: Sigmund Freud, Psychoanalysis, Literary Analysis
Bölüm | Tüm Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 4 Sayı: 7 |