Covid-19 salgınında çoğu temel faaliyet çevrim içi duruma geldiği için internete, internete erişim araçlarına ve dijital okur-yazarlık becerilerine olan ihtiyaç artmıştır. Bu süreçte dijital bölünmenin yarattığı kırılmalar ön plana çıkarak tartışılması gereken önemli bir soruna dönüşmüştür. Dijital bölünme kavramı, herkesin dijitalleşen dünyaya aynı derecede uyum sağlamadığını anlamak ve tartışmak için önemli bir kavramdır. Bu kavram, öncelikli olarak iletişim teknolojisine erişimi olan ve olmayan arasındaki boşluğu tanımlamak için kullanılırken, günümüzde erişim sorunundan, kullanıma dayalı ortaya çıkan bir dizi soruna doğru genişlemiştir. Yaşlılar, engelliler, yoksullar, gençler ve kadınlar gibi toplumun dezavantajlı grupları dijital bölünmenin yarattığı eşitsizlikten daha fazla etkilenmektedir. Bu araştırmanın odaklandığı cinsiyete dayalı dijital bölünme, dijital çağda önemli bir tartışma alanını kapsamaktadır. Çünkü toplumsal rollerin dayatmasına bağlı olarak iktisadi ve kültürel sermayeden yoksun bırakılan kadınlar, dijital teknolojilere erişim ve bu teknolojilerin kullanımı açısından da dezavantajlı grubu oluşturmaktadır. Salgın günlerinde cinsiyete dayalı eşitsizliğin derinleştiği, kadınların internete ve internete erişim araçlarına ulaşmaları ve kullanmaları konusunda sorunlar yaşadıkları gözlemlenmiştir. Bu araştırmanın bulguları düşük sosyoekonomik statüdeki yoksul hanelerdeki kadınların salgın sürecinde dijital eşitsizliği nasıl deneyimlediklerine dair fikir vermektedir. Araştırmada kadınların salgın dönemindeki deneyimleri dijital eşitsizlik bağlamıyla sınırlandırılmış olup, araştırmanın bulguları nitel araştırma yöntemi olan yarı yapılandırılmış görüşme yöntemiyle elde edilmiştir.
dijital bölünme covid-19 toplumsal cinsiyet dijital eşitsizlik
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 14 Sayı: 4 |