Mamluk
State which is accepted one of the greatest Muslim-Turkish states in Islamic
history is known by some essential characteristics like great victories against
Crusaders and Mongols and being protecting power of Islamic World henceforth.
Showing great interest in scholarship and scholars, making efforts to establish
and generalize Sunnism by building new madrasahs are also among its
characteristics, In fact, these activities started by Salahaddin Ayyûbî are
improved and generalized by Mamluks. Salahaddin Ayyûbî, as a Shâfiî, tried to
remove Fatımid’s Shiite traces in Egpt and Syria by building new Sunni
madrasahs and along the same line he took more care of Shâfiîs because they are
usually Esh’arî.Mamluks took great care of Hanefîte Turks generally adopted,
however they continued the prerogatives of Shafiî officials (qâdilqudat, for
instance). On the other hand, some Mamluk sultans and amirs because of being
fond of Hanefite tried to bring Hanefi officials forward. Some of them wrote
also books on Hanefi sect. In this paper, we dealt with the activities of some
Mamluk statesman fond of Hanefite and their conflicts and polemics with other
sects especially with shafiis. Thus, we tried to make contribution to the topic
of “Turks are Hanefi” by giving examples from the hisory of Mamluks.
İslâm
tarihindeki en büyük Müslüman Türk devletleri arasında kabul edilen Memlükler
(1250-1517), Haçlılar ve Moğollara karşı büyük başarıları ve bu sayede İslâm
dünyasının hamisi olmaları gibi bazı özellikleri ile tanınmaktadır. Bu devleti
öne çıkaran özellikleri arasında ilme ve ulemaya gösterdiği alaka, kurduğu
birçok medrese vasıtasıyla Sünnîliğin Mısır ve Suriye’de yerleşmesine yönelik
gayretleri de sayılmaktadır. Esasen Eyyûbî Devleti’nin (567-866/1171-1462)
kurucusu Salâhaddin Eyyûbî (567-589/1171-1193) ile başlayan bu faaliyetler
Memlükler tarafından daha da ileriye götürülmüş ve yaygınlaştırılmıştır. Şâfiî mezhebine
mensup olan Salâhaddin Eyyûbî, iktidarı devraldığı Fâtımîler’in (297-567/909-1171)
Mısır ve Suriye’de yaygınlaştırmaya çalıştıkları Şiîliğe karşı bir
tedbir olarak çok sayıda medrese inşasına öncülük yapmış ve bunların Sünnî
öğretiyi yerleştirmesi için gayret etmiş, bu amaca matuf olarak genelde
itikatta Eş‘arî olan Şâfiîlere daha fazla ihtimam göstermiştir. Eyyûbiler’in
halefi olan Memlükler ise Şâfiîliğin yaygınlaştığı Mısır ve Suriye’de bu
mezhebe mensup ulema ve kadıların idarî öncelik ve imtiyazlarına mani olmamakla
birlikte Türklerin yaygın olarak kabul ettiği Hanefîliğe büyük önem
göstermişlerdir. Daha kuruluş döneminden itibaren başlayan Hanefîliğe tutkunluk
bazı sultan ve emîrlerin gayretleriyle daha da ileri götürülmüş hatta idarede
nüfuz sahibi meşhur emîrlerden biri Hanefî mezhebini Şafiîliğin önüne geçirmek
amacıyla çeşitli çalışmalar yapmıştır. Yine önde gelen bazı emîrler bu
sevgilerini ilmî sahaya taşımış, Hanefî mezhebi üzerine eser yazacak kadar ilmî
yetkinliğe ulaşmıştır. Bu çalışmada Hanefî mezhebine tutkun olan bazı Memlük
sultan ve emîrlerinin faaliyetleri ve onların bu faaliyetleri neticesinde diğer
mezheplere mensup ulema ile yaşadıkları çekişme, tartışma vb. hususlar ele
alınmıştır. Böylece Türklerin Müslüman olduktan sonra amelde Hanefîliği tercih
etmeleri meselesine, ülkemizde pek fazla tanınmayan Türk devleti Memlükler’den
bazı örnekler vererek katkıda bulunmak amaçlanmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 9 Aralık 2019 |
Kabul Tarihi | 3 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Güz |
IBAD Sosyal Bilimler Dergisi / IBAD Journal of Social Sciences