The use of the horse as a load and passenger animal by taming it is considered a milat in human history. The main importance of the horse, which allows people to move faster, has emerged in its use as a military vehicle. Nations that have gained the upper hand over their rivals by establishing mounted troops and mounted communication systems have established large states in a short period of time. One of the nationalities that has used horse as a military vehicle since ancient times is the Turks. It is known that the Turks, who also had herds of horses as well as herds of sheep, thus established political organizations in very early times. It is mentioned in Chinese sources that the Huns, the first powerful state of the Turks, suddenly captured and defeated their enemies with their blood-sweating horses. In the same way, because of these fast horses, it is a known fact that they received intelligence very early and got lost in the vast steppes, escaping from their enemies who came upon them again through their fast horses. The use of the horse as a military and intelligence tool continued uninterrupted in the Turkish States, and the use of the horse reached its peak during the time of the Ottomans. We know that the Ottomans established horse Haras in many places, breeding horse breeds and using them in the fields of military service and communication. The Ottoman State established the organization of the range in time by systemizing the issue of where and in what quantity the horses used in communication will be supplied. Thanks to this system, it was aimed that communication between the center and the province could be carried out in a healthy way, and over time, the range houses were tried to be more institutional with new regulations. In this article, in the ammunition book No. 57, the Ottoman Sultan III. A range regulation belonging to the Osman period will be focused on.
Atın ehlileştirilerek yük ve binek hayvanı olarak kullanılması insanlık tarihinde bir milat olarak kabul edilmektedir. İnsanların daha hızlı hareket etmesine imkân tanıyan atın asıl önemi ise askerî bir araç olarak kullanılmasında ortaya çıkmıştır. Atlı birliklerin ve atlı haberleşme sistemlerinin tesis edilmesiyle rakiplerine üstünlük sağlayan milletler, kısa süre içerisinde büyük devletler kurmuşlardır. Atı bir askerî araç olarak çok eski zamanlardan beri kullanan milletlerden birisi de Türklerdir. Koyun sürüleri yanında at sürülerine de sahip olan Türklerin bu sayede çok erken devirlerde siyasî teşekküller kurdukları bilinmektedir. Türklerin ilk güçlü devleti olan Hunların, kan terleyen atlarıyla düşmanlarını ansızın yakalayıp mağlup ettikleri Çin kaynaklarında yer almaktadır. Aynı şekilde bu hızlı atları sebebiyle çok erken istihbarat aldıkları ve üzerlerine gelen düşmanlarından yine hızlı atları vasıtasıyla kaçarak uçsuz bucaksız bozkırlarda kayboldukları bilinen bir gerçektir. Bir askerî ve istihbarat aracı olarak atın kullanılması, Türk devletlerinde kesintisiz olarak devam etmiş, Osmanlılar zamanında attan istifade zirve noktasına ulaşmıştır. Osmanlıların pek çok yerde at haraları kurduklarını, at cinslerini ıslah ederek askerlik ve haberleşme alanlarında kullandıklarını biliyoruz. Osmanlı Devleti, haberleşmede kullanılan atların nereden, ne miktarda tedarik edileceği hususunu sistemleştirerek zaman içerisinde menzil teşkilatını kurmuştur. Bu sistem sayesinde merkez ve taşra arasındaki haberleşmenin sağlıklı yürütülebilmesi amaçlanmış ve zaman içerisinde menzilhâneler, yeni nizamnamelerle daha kurumsal hale getirilmeye çalışılmıştır. Bu makalede 57 Numaralı Mühimme Defteri içerisinde yer alan ve Osmanlı sultanı III. Osman dönemine ait bir menzil nizamnâmesi üzerinde durulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Orjinal Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Mayıs 2021 |
Gönderilme Tarihi | 27 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |