Makalenin amacı her türlü ikiciliğin üstesinden gelmek isteyen Sartre'ın Kartezyen düalizme getirdiği eleştirileri ve ortaya koyduğu çözümleri ele almaktır. Descartes'ın Töz düalizmi (bilinç/ruh-beden/madde ikiliği) olarak bilinen düşüncesinde ruh düşünen töz, beden ise uzamsal tözdür. Çağdaş Batı felsefesindeki gelişmeler Descartes'ın geride bıraktığı içinden çıkılmaz problemler üzerine yürütülen tartışmalara dayanır. Zira Descartes, iki varlık kategorisini keskin bir şekilde ayırırken aralarındaki ilişkinin nasıl kurulacağı sorusunu ortada bırakırken, düşünüm öncesi saf Ben bilinci ile öteki bilinç edimleri arasında ayrıma gitmekle bilinçte de bir ikilik yaratmış ve bu bağlamda başkasının varlığı problemine yol açmıştır. Kartezyen düalizmden doğan bu problemler varoluşsal ontolojisini geliştirirken Sartre'ın da temel eleştirel dayanakları arasında yer alır. Makalede serimleneceği gibi, felsefesinde her türlü düalizmin üstesinden gelmek isteyen Sartre, Kartezyen düalizmin aksine madde ve bilinci hiçbir yolla birbirinden ayrılamayan, birbirini zorunlu olarak gerektiren iki varlık kategorisi olarak tasarlayacaktır. Sartre, fenomenolojik anlayışı doğrultusunda, Descartes'ın beden-bilinç ayrımına itiraz ettiği kadar bilinçte bir şeyin bilinci ile saf Ben bilinci arasında yaptığı ayrımın bizi mutlak bir solipsizme taşıyacağını ve başkasının varlığı problemine yol açacağını öne sürerek itiraz eder. Sartre'ın Kartezyen düalizme getirdiği eleştirilerin kapsamlı incelemesi makalenin özgünlüğünü oluşturmaktadır. Yöntem olarak literatür taramasına başvurulan makalede Sartre'ın Kartezyen Düalizmin üstesinden gelirken başvurduğu argümanlar ortaya konuldu.
This article aims to address the Cartesian dualism criticism of Jean Paul Sartre, who tries to overcome all kinds of dualism, and the solutions introduced by the philosopher for the problem. In Descartes's doctrine, known as substance dualism (duality of consciousness/soul and body/matter), the soul is the thinking substance, while the body is the extended substance. These developments in contemporary Western philosophy are based on disputes about the inextricable problems that Descartes has left behind. Because while starkly separating the two categories of being and leaving the question of how to establish the relationship between them unsettled, Descartes has also created a duality in consciousness by making a distinction between the acts of the pure pre-reflective I-consciousness and other acts of consciousness, leading to the problem of the existence of the other in this regard. These problems arising from Cartesian dualism are among the main critical foundations of Sartre while developing his existential ontology. As will be laid out in the paper, Sartre, who wants to overcome all kinds of dualism in his philosophy, would conceive matter and consciousness as two categories of being that cannot be separated in any way, but necessarily require each other, unlike Cartesian dualism. In line with his phenomenological understanding, Sartre has objected to the distinction that Descartes has made between the consciousness of things and the pure I-consciousness as much as his body-consciousness distinction, suggesting that it will lead to absolute solipsism and result in the problem of the existence of the other. The comprehensive examination of Sartre's criticisms of Cartesian dualism constitutes the originality of the article. In the article, which used literature review as a method, the arguments that Sartre used to overcome Cartesian Dualism were put forward.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyasal Teori ve Siyaset Felsefesi |
Bölüm | Orjinal Makale |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Mayıs 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 8 Sayı: 1 |