Richard Sennett “Building and Dwelling: Ethics for the City” başlıklı son kitabında genel geçer izleği olan kent ve insan ilişkisine odaklanıp, öncelikle bugüne kadarki çalışmalarının derli toplu bir özetini sunuyor. Bunu yaparken, geçerli kentsel düzene ilişkin sorunları da saptıyor. Ardından, “açık kent” kavramsallaştırmasıyla kent planlamasına yönelik biçimsel önerilerini, kendi gözlemleri ve planlamacılık deneyimlerinden yararlanarak paylaşıyor. Kitabın amacı kentin etik kurallara göre nasıl tasarlanabileceği sorusuna yanıt aramaktır. Kitabın ilk bölümlerinde “ville” (fiziksel kent ya da yer) ve “cité” (toplumsal kent ya da insanlar) ikiliğinin kentin tarihsel gelişimi içerisindeki belli dönüm noktalarında birbiriyle nasıl ilişkilendiğinin, nasıl birbirlerine yakınlaşıp, uzaklaştıklarının usta bir anlatısı yer alır. Daha uygulamaya dönük ilerleyen bölümlerde ise, Sennett örneğin, bir göçmenin yabancı bir coğrafyada yaşamını sürdürebilmesinin koşullarını araştırır. Ona göre, bunun yolu yürümek, yanal hesap tutmak, konumlandırmak, ölçeklendirmek gibi yürümeye ilişkin bilgileri edinmenin yanında, yabancılarla nasıl konuşulacağına ilişkin doğru diyalog pratiklerini benimsemekten geçer. Sennett insanları güçlüklerin, engellerin, bitmemiş biçimlerin, kesintilerin uyanık ve dirençli tuttuğunu ve insanların kendilerini böyle geliştirebildiklerini düşünür. Tersi durumda, insanların yaşamı anlamsızlaşırken, kentsel yaşam da sönükleşir. Bu anlamda, Sennett'in önerdiği açık kent aynı zamanda bütün çarpıklıklarından arındırılmamış, aşırı planlanmamış ve alçakgönüllü bir kenttir ve yazar kent planlamacılarının bu kentin oluşumuna katkısını yine alçakgönüllü bir yardımcılıkla sınırlar.
fiziksel mekân toplumsal mekân açık kent kent etiği kent planlaması
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Kitap Eleştiri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 10 Sayı: 28 |