Temsili demokrasinin modernite projesinden ve ulus devletin temel toplumsal birim olmasından kaynaklanan dayanaklarının hızla aşındığı günümüzde temsili demokrasilerin kendi meşruiyetlerinin yanı sıra katılımcı demokrasi pratiklerine yer açmak zorunda kalması Tekeli’yi, bu iki demokrasi anlayışının iç içe nasıl var olabileceği sorusu üzerine düşünmeye zorlar. Bu aslında demokrasilerin nasıl daha demokratik kılınabileceğine ilişkin bir soru olup, onun çalışmalarında soru iki farklı düzlemde yanıt bulur. Düzlemlerin ilkinde karşımıza çıkan sivil toplum kuruluşlarıdır ve ona göre STK’ların kamu alanındaki etkinliği artırılarak STK’lara yaşamı zenginleştirme, çoğulculuğu gerçekleştirme, bireylere kamusal özne olma yolunu açma olanağı sağlanmalıdır. Diğer düzlemde ise bireyin var olduğu alanlar olarak bu rol yerele biçilir ve onun anlatısında yerel, temsili demokrasinin katılımcı demokrasi ile bütünleşebilmesinin en iyi araçlarından birisine dönüşür. Büyük ölçüde onun düşünceleri etrafında şekillenen bu çalışmada STK’lar, Tekeli’nin yaptığı gibi farklı noktalardan hareketle kuşatılmaya çalışılmıştır. Öncelikle STK’lara temsili demokrasinin yetersiz kalmasından ve katılımcı demokrasi kavramının gelişiminden hareketle ulaşılmaya çalışılmıştır. Öte taraftan onun işaret ettiği üzere demokrasilerin performansının katılımcılıkla doyurucu hale gelmesinde en iyi uygulama ölçeği olarak yerel yönetimler üzerinde durulmuştur.
Temsili demokrasi kriz sivil toplum kuruluşları katılımcı demokrasi yerel yönetimler
The foundations of representative democracy derived from the modernity project and the nation-state as the basic social unit are eroded today. The obligation of representative democracy to make room for participatory democracy practices besides its legitimacy forced Tekeli to think about how these two understandings of democracy can exist intertwined. This is a question of how democracies can be made more democratic and in his works; the question is answered on two different levels. At the first level, civil society organizations (CSOs) step forward and according to him, by enhancing the effectiveness of CSOs in the public sphere, the opportunity to enrich life, to realize pluralism and to open the way for individuals to become public subject should be given to CSOs. At another level, the role of existence place for individuals is assigned to local and in his understanding, local becomes one of the best means to integrate representative democracy with participatory democracy. Largely constructed around his thoughts, in this study, CSOs were addressed from different viewpoints as Tekeli did. At the outset, it was tried to reach out to the CSOs through the inefficacy of representative democracy and the development of participatory democracy. On the other side, as he points out, local governments were emphasized as the best practice level in making the performance of democracies satisfactory with participation.
Representative democracy crisis civil society organizations participatory democracy local governments
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 11 Sayı: 29 |