İnşa edildikleri dönemde ana işlevleri sağlayan mekânlar, zamanla ihtiyaçları karşılayamamakta ve kullanım dışı kalmaktadır. Dönemin şartlarının değişmesi ve ilerlemesi ile birlikte özgün işlevini kaybederek atıl duruma düşen endüstri yapılarının yeniden işlevlendirilerek kente kazandırılması gerekmektedir. Endüstri yapıları, kültürel mirasımız olarak korunmalı, sürdürülebilirliği sağlanmalı ve gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.
Endüstri yapılarının yeni kimlikleri ile geri kazandırılmaları yoğun bir süreçtir. Dönüştürülen yapının yeni işlevinin gerçek anlamda hayat bulabilmesi, yaşama dahil olabilmesi ve benimsenebilmesi için kullanıcısında bulduğu karşılık oldukça önemlidir. Yeniden işlevlendirilecek mekânın insan üzerinde oluşturduğu algı, tüm boyutları ile değerlendirilerek dönüşümün gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Bu sayede yapılar, özgün kimliklerini koruyarak yeni işlevleri ile insanda ve yaşamda karşılık bulabilecektir.
Yapılan çalışmada endüstri yapılarından dönüştürülerek yeniden işlevlendirilmiş farklı işlevdeki yapıların insan üzerindeki mekân algısı ölçülerek değerlendirilmesi yapılmıştır. Verilen işleve göre katılımcının mekânı; eski ve yeni işlev kapsamında, iç mekân ve cephe bazında, fiziksel ve duygusal olarak algılamasına yönelik bulgulara yer verilmiş ve değerlendirmeler yapılmıştır.
mekan algısı görsel algı yeniden işlevlendirme endüstri yapısı
Spaces that provide their main functions during the period they were built cannot meet the needs over time and become out of use. With the change and progress of the conditions of the period, industrial structures that have lost their original function and become idle must be re-functionalized and regained back to the city. Industrial structures should be preserved as our cultural heritage, ensured sustainability and transferred to future generations.
It is an intense process that industrial structures are re-functionalized and regained to the city with their new identities. The response it finds in its users is very important in order for the new function of the transformed building to be included in life and to be adopted. The transformation should be realized by evaluating the perception of the space to be re-functional on the human with all its dimensions. In this way, buildings will be able to find a response in people and life with their new functions while preserving their original identity.
In this study, the perception of space on human beings was quantificationed and evaluated for buildings with different functions, re-functionalized from industrial buildings. According to the given function, the findings regarding the physical and emotional perception of the participant on the basis of the old and new functions, interior and facade, and evaluations were made.
perception of space visual perception re-functioning industry structure
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 12 Sayı: 32 |