İnsan benzeri varlık yapma çalışmaları Antik Yunan’dan günümüze kadar gelmiştir. Özellikle bilgisayar biliminin gelişmesi ile bilgisayar destekli makineler yapay zekâ ile güçlendirilerek insan davranışlarını daha kusursuz ve daha hızlı bir şekilde yerine getirme durumuna gelmiştir. Yapay zekâ çalışmaları ile hesaplama yapmanın dışında bir de zihinsel işlemleri de başarabilen, insanın üst bilişsel süreçleri olarak kabul edilen anlama, yorumlama ve düşünme eylemlerini de yerine getirebilen bir varlık yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu durumda yapay zekâ çalışmaları, sadece adındaki zekâ kavramının dar anlamıyla bir gelişim göstermez aynı zamanda zihinsel eylemlerin tümünü yerine getirmeye çalışır. Bu yüzden insanın fizyolojisinin ve kimyasının bilinmesi gerekir çünkü insan fizyolojisi ve kimyasının öğrenilmesi ile yeni bir yapay biyolojik varlık üretilmenin yolu açılmış olur. Böyle bir varlık sentetik, yapay, bio-teknolojik olacağından ölümsüzlük düşüncesinin gelişmesine neden olacaktır. Transhumanist bir bağlamda değerlendirilecek bu varlık, insanın dönüşümünü ifade edecek ve insanüstü bir varlık kategorisi oluşturacaktır. Biyolojik doğal insanın eylemlerini düzenleyen dinlerin etki gücünü ve anlamını oluşturan ölümü ortadan kaldırarak neticede Tanrı ile bir çatışma ortaya çıkartacak gibi görünmektedir. Bu anlamda düşünüldüğünde yapay biyolojik varlık, evreni ve içindekileri yarattığı düşünülen dinlerin Tanrısına karşı bir başkaldırı olarak değerlendirilebilir mi? Evren kendiliğinden meydana gelmiş ise bu soru geçersiz sayılmaktadır. Ancak makalemizde bu soru evrenin yaratıcısının olduğunu düşünen dinler baz alınarak ve felsefe tarihinden yola çıkarak cevaplanmaya çalışılacaktır.
Yapay Zekâ Ölümsüzlük Tekno-Biyo Varlık Transhümanizm Teknoloji.
Efforts to make a human-like being have come from Ancient Greece to the present day. In particular, with the development of computer science, computer-aided machines have been strengthened with artificial intelligence, and they have become able to perform human behavior more flawlessly and faster. Artificial intelligence is tried to be created as an entity that can perform mental operations as well as computing with artificial intelligence studies, and can also perform understanding, interpretation and thinking actions, which are accepted as the metacognitive processes of human beings. When evaluated in this respect, artificial intelligence studies do not only develop in the narrow sense of the concept of intelligence in their name, but also try to fulfill all mental actions. In this sense, it is necessary to know the physiology and chemistry of the human being, because learning human physiology and chemistry will open the way to produce a new artificial biological entity. Such a being will cause the idea of immortality to develop. This being, which will be evaluated in a transhumanist context, will express the transformation of the human being and create a superhuman being category. This will lead to the elimination of the most important issue that makes religions meaningful and will eventually create a conflict with God. Considered in this sense, can the artificial biological entity be considered as a rebellion against the God of the religions thought to have created the universe and its contents? If the universe came into being by itself, this question is considered invalid. However, in our article, this question will be tried to be answered based on religions that think they are the creators of the universe and starting from the history of philosophy.
Artificial Intelligence Immortality Techno-Bio Entity Transhumanizm Technology
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 28 |