Öz
Nakşibendilikte
toplu zikir olarak icra edilen hatm-i hacegan, Nakşibendiliğin hacegan
döneminden itibaren uygulandığı tahmin edilmektedir. İçerisinde fatiha, inşirah
ve ihlas surelerinin bulunduğu bu zikir, “hatme-i kebir” diye Abdulhalık
Gücdevanî’ye dayandırılmaktadır. Bahaaddin Nakşibend, İmam Rabbini gibi diğer
şeyhlere nisbet edilen hatme türleri ise daha kısa olup hatm-i sağir olarak
isimlendirilmektedir. Nakşibendiliğin erken döneminde daha çok bir işin
tamamlanması veya belanın defedilmesi için icra edilen hatme, 18. yüzyıldan
sonra özellikle Halidilik döneminde muayyen vakitlerde tertip edilen bir vird
haline bürünmüştür. Bilindiği kadarıyla Halidilikten itibaren hatmeye müntesip
olmayanlar alınmamaktadır. Bununla beraber bazı halidililerin hatmeyi topluma
açık icra ettikleri de olmuştur. Hatmenin değişik kollarda icra edilmesinde
“erkan” olarak isimlendirilen ana esaslarda bir değişiklik görülmezken; bu
esasların uygulanma detayları olan adablarda farklılıklar olabilmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Temmuz 2019 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 5 Sayı: 2 |
A Uluslararası İslam Araştırmaları Dergisi, 2017'den bu yana TR DİZİN ULAKBİM tarafından taranmaya başlamıştır. Ayrıca, Citefactor, Rootindex, DRJI index, ResearchBib, Sobiad İndex, Scientific Indexing Services, İdealonline ve Eurasian Scientific Journal Index gibi ulusal ve uluslararası indexler tarafından da taranmaktadır. İsam ve Base Bielefeld Academic Search tarafından taranmaktadır.