تسعى هذه الدراسة إلى عرض آراء القاضي عبد الجبار (ت:1025/415) المتعلقة بعلم اللغة، وتأخذ نموذجاً الكلام البشري، ومسألة الكلام بشكل عام أخذت حيزاً كبيراً من الدرس في المذهب المعتزلي، وكان أفضل من تكلم في موضوع الكلام وكل ما يتعلق به هو القاضي عبد الجبار، تكلم القاضي عن تعريف الكلام فهو الحروف التي ينظمها الإنسان، وتحدث عن مقوماته فهو يحتاج إلى محل كالفم أو اللسان، وتكلم عن قضايا باتت من صميم علم اللغة الحديث كالكلام والزمن أو الإفادة في الكلام بمعنى هل يشترط في الكلام أن يكون مفيداً حتى يسمى كلاماً؟. والكلام آني بمعنى أنه متى ما صدر من المتكلم لا يقبل التأجيل ولا طاقة للمتلقي عن أن يهمل إدراكه، وتأخر إدراكنا في بعض الحالات يرجع إلى عوارض خارجة عن ذات الكلام نفسه، ويحاول القاضي جاهداً أن يميز الكلام البشري ويحدد صفاته ومقوماته، حتى يظهر الفرق بينه وبين كلام الله عز وجل، فالكلام البشري فعل الإنسان وحدوثه بسبب اعتماد اللسان، والكلام يحتاج في قيامه إلى محل يقوم به، فهو ليس جسم ولا جوهر، ولقد بحث القاضي الكثير من القضايا المتعلقة بالكلام أو اللغة وكان سبَاقاً في كثير من المسائل التي لم يعلم عنها الغرب إلا بدخول القرن العشرين، وتظهر أهمية هذه الدراسة في أنها أولاً تأخذ أحد أهم أعلام المعتزلة، والذي رست عنده أفكار المعتزلة، ومن ثم تظهر أهمية الدراسة في إظهار الدراسات العربية المتعلقة بعلم اللغة، هذا العلم الذي ينسب بأكمله للغرب، ويظهر مدى اهتمام المسلمين بمثل هذه القضايا التي بدأ طرحها على مستوى الفكر الغربي في نهاية القرن الثامن عشر الميلادي.
اللغة العربية والبلاغة القاضي عبد الجبار المعتزلة علم اللغة الكلام البشري
This study seeks to present the views of Qâḍî ʿAbd al-Jabbâr (d. 1025/415 AH) related to linguistics, taking human speech as a model. The issue of speech, in general, occupied a significant space in the Mu'tazilite school of thought, and the best person to discuss the topic of speech and everything related to it was Qâḍî ʿAbd al-Jabbâr. Qâḍî ʿAbd al-Jabbâr spoke about the definition of speech as the letters organized by humans. He discussed its components, stating that it requires a medium such as the mouth or tongue. He also touched upon issues that have become central to modern linguistics, such as speech and time or the utility in speech, meaning whether speech needs to be useful to be considered speech. Speech is immediate, meaning that once it is uttered by the speaker, it cannot be delayed, and the receiver cannot neglect its comprehension. Any delay in our understanding in some cases is due to external factors unrelated to the speech itself. Qâḍî ʿAbd al-Jabbâr strives to distinguish human speech and define its attributes and components, to highlight the difference between it and the speech of Allah Almighty. Human speech is an act of man and occurs due to the use of the tongue, and speech requires a medium to exist, as it is neither a body nor a substance. Qâḍî ʿAbd al-Jabbâr examined many issues related to speech or language and was a pioneer in many matters that the West only came to know about in the twentieth century. The importance of this study lies first in taking one of the most significant figures of the Mu'tazilite school, whose ideas anchored Mu'tazilite thoughts. The study also highlights Arab contributions to linguistics, a field wholly attributed to the West, and demonstrates the extent of Muslim interest in such issues, which began to be addressed in Western thought at the end of the eighteenth century AD.
Arabic Language and ehetoric linguistics Qadi Abdulcebbar Mu'tazila human speech
Bu çalışma, insan konuşmasını örnek alarak Kâdî Abdülcebbâr'ın dil bilime ilişkin görüşlerini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Kâdî’nin dil bilime ilişkin yaklaşımı, Mu‘tezile mezhebinde önemli bir yer edinmektedir. Bu konuyu en iyi şekilde açıklayan ve konuyla ilgili ait her şeyi tüm detaylarıyla ele alan kişi Kâdî Abdülcebbâr’dır. Sözün (kelam) tanımına değinen Kâdî, onun insanlar tarafından düzenlenen harflerden oluştuğunu belirtmektedir. O ayrıca sözün unsurlarına değinerek sözün ağız veya dil gibi bir ortama ihtiyaç duyduğunu kaydetmektedir. Bunların yanı sıra o, modern dil biliminin temel meseleleri olarak kabul edilen söz (kelam), zaman ve sözün söz olarak kabul edilebilmesi için onun faydalı olmasının gerekip gerekmediği gibi meseleleri de ele almaktadır. Kâdî, sözün anlık bir olay olduğunu belirtir. Yani konuşanın ağzından çıktığı anda muhatap tarafından idrak edilir. Bazı durumlarda sözü idrak etme noktasında gecikmek Kâdî’ye göre konuşma ile ilgili olmayan esasında dış etkenlere bağlı bir husustur. Kâdî, insan sözünü tayin etmeye ve özelliklerini belirlemeye çalışarak onu, yüce Allah'ın sözünden ayırt etmeye çabalamaktadır. O, insan sözünün dil organına dayanması itibariyle kişinin kendi eylemi olduğunu ve bu yönüyle hâdis kabul edildiğini belirtmektedir. Ayrıca sözün gerçekleşmesi için tutunacağı bir mahalle ihtiyaç vardır. Söz, cisim veya cevher değildir. Kâdî, söz ve dil ile ilgili birçok konuyu incelemiştir. Bu itibarla dil bilimle ilgili Batı’nın XX. yüzyıla kadar bilmediği birçok konuda öncü olduğu söylenebilir. Bu çalışmanın önemi, öncelikle Mu‘tezile mezhebinin en önemli isimlerden biri olan Kâdî Abdülcebbâr’ı ele almasında yatmaktadır. Diğer yandan bu çalışma, dil bilime dair klasik Arapça literatüründeki çalışmaların gün yüzüne çıkmasını da sağlamaktadır. Zira dil bilim genellikle Batı'ya ait bir alanmış gibi sunulmaktadır. Oysa bu çalışmada ortaya konulacağı üzere Müslümanlar henüz XVIII. yüzyılın sonları gibi erken bir dönemde dil bilim sahasıyla ilgilenmişlerdir. Üstelik Müslümanların söz konusu dönemde dil bilime yönelik çalışmalarının Batı düşüncesinin günümüzdeki seviyesinde olduğu gözlemlenmektedir.
Arap dili ve belagatı Dilbilim Kâdî Abdülcebbar Mu'tezile İnsan Sözü
Birincil Dil | Arapça |
---|---|
Konular | Arap Dili ve Belagatı |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Mayıs 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 15 |