Bu çalışmada, insanların örgütlerde ve tüm örgütlü yapılarda zihin menajerliği yoluyla nasıl normalleştirildikleri (standartlaştırıldıkları) ve operasyon nesnesi haline getirildikleri konusu sorunsallaştırılmaktır. Çalışmada örgütlerin bir iktidar ağı ve onun mekanizmalarının nasıl işletildiği deşifre edilerek, “insan-örgüt” ilişkisini derin bir perspektiften görmek amaçlanmaktadır. Çalışmada “normalleştirme istasyonları” olarak kodladığımız örgütsel yapılar içinde bireyin tüm öznelliğini kaybederek standart bir insana dönüştürülmesi, diğer bir ifadeyle normalleştirilmesi süreci farklı bir perspektiften analiz edilmeye çalışılmaktadır. Normalleştirme sürecinde kullanılan temel araç manipülasyondur ve bu süreçte manipülasyonun bazen aracı, bazen düzenleyici işlev gördüğü varsayımı analize tabi tutulmaktadır. İnsan-örgüt ilişkisinde yönetimin özneyi yeniden kurma, manipüle etme, dönüştürme ve normalleştirme politikaları ile birlikte söylem marifetiyle beden üzerinde “biyo-iktidar”ın nasıl kurulduğu ele alınmaya çalışılmaktadır. Normalleştirme istasyonları olan örgütsel yapıların insanı otantik doğasından kopararak, yalnızca yönetsel bir aparata dönüştürdüğü iddia edilmektedir. “Zihin menajerliği” ve manipülasyon teknikleri ile insanın insan olma vasfının göz ardı edilmesinde söylemin yeniden üretilmesi suretiyle insanın tüm doğallığının veya pastoralliğinin kaybına neden olan normalleştirilme sürecinde örgütsel yapıların birer “normalleştirme istasyonları” olarak işlev gördükleri tespiti yapılmaktadır.
örgütler normalleştirme zihin menajerliği manipülasyon zihin fethi
Bölüm | Sayı |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Ekim 2016 |
Gönderilme Tarihi | 2 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 14 Sayı: 4 |